Mayıs 2010
Kök hücreleri kan nakli, kemik iliği nakli şeklinde zaten biliyoruz ve kullanıyoruz. Bu nedenle daha çok kan hastalıkları yani hematoloji bilim dalının çalışmaları sayesinde yeni buluşlar oluyor.
En önemli kök hücre kaynağı, birkaç günlük embriyodan elde edilen totipotent denilen kök hücreler. Bu nedenle embriyonik kök hücreleri tedavi veya onarıcı (rejeneratif) amaçlı kullanmak daha mantıklı. Ancak etik sorunların yanısıra Tümör oluşturma (teratom) riski de oldukça yüksek.
Ancak, günümüzde tedavi amaçlı hücresel tedavilerde kullanılmakta ve/veya kullanılması düşünülen ve üzerinde en çalışılan diğer kaynaklar, embriyonik olmayan kök hücreler veya erişkin kök hücrelerdir. Hematopoietik kök hücre ve mezenkimal kök hücreleri içeren kemik iliği kök hücreleri bu gruptadır.
Klinikte Kök Hücre Uygulamalarının mevcut durumu ve geleceği
Kök hücre araştırmalarında son 10-15 yılda gözlenen gelişmeler başta nöro-musküler dejeneratif hastalıklar (ALS, Parkinson, Alzheimer, Huntington gibi) olmak üzere bu gün için geleneksel medikal yöntemlerle tam olarak tedavisi mümkün olmayan birçok hastalıktan muzdarip insanlar için umut olmuştur.
Ancak, bu yaklaşımların klinikte tatbik edilmesinden önce, üstesinden gelinmesi gereken önemli sorunlar vardır. İnsanlar üzerinde kök hücre uygulaması yapılmadan önce aşağıdaki sorular çözülmeli:
Hangi hastalıklarda hangi tür kök hücre?
Hangi yolla verilmeli?
Şayet, nakledilen hücreler istediğimiz özgün hücreler yerine başka hücreleri oluşturmaya başlarsa hangi işlemlere başvurulacak?
Nakledilen hücrelerin bağışık reddini engellemeye yönelik ne yapılmalı?
Hastalığın kökeninde genetik bir bozukluk söz konusuysa böyle bir kişinin kök hücrelerinin izole edilerek, aynı kişiye nakledilmesiyle sorun çözülebilecek midir?
Erişkin kök hücrelerinin elde edilmesinde güçlükler söz konusudur. Örneğin, sinir kök hücresi elde etmek için bir insanın beynine müdahale etmenizin birçok güçlüğü vardır.
Bilim dünyası, tüm bu soru ya da sorunların yanıtlarını aramakla meşgul.
Bir kimyasal ilacın klinikte rutin uygulanabilir bir ilaç olabilmesi için zorunlu aşamalardan geçmesi gerekiyor. Faz I, II ve III çalışmaları olarak adlandırılan aşamaları geçtikten sonra ancak klinikte rutin uygulanabilir hale gelebilmektedir.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan kök hücre yönetmeliği ve yönergesi henüz uygulama aşamasında değildir. Hasta hakları, kurum hakları ve hekim hakları konularında cevaplanması gereken sorunlar vardır.
ALS hastalarının deneysel tedavi uygulanabilecek hastalık grubuna alınması önemli bir gelişmedir.
KOGEM Merkezi Dünya standartlarında bir kök hücre laboratuarına sahiptir. Kök hücre konusunda hayvan deneyleri yapacak araştırmacılar için her çeşit hücre serileri üretebilecek kapasitede önemli bir merkezdir.
Kök hücre tedavisini insanda deneysel olsa da uygulayacak olan Nöroşirürji bilim dalı ile ALS hastalarının kök hücre tedavisi konusunda olumlu ya da olumsuz görüş bildirecek olan Nöroloji bilim dalı ile birlikte hareket etmesi gerekmektedir.
Kök hücre üretimi, son zamanlarda ALS nin dolaylı tedavisi için yeni imkânlar sunmaktadır. İnsanda veya farede test edilmesi çok fazla zaman alan yöntemler yerine, üretilmiş motor nöron kolonileri üzerinde birçok ilaç aynı anda çalışılabilir. Bu şekilde zamanda tasarruf edilir. İlaç firmaları ve KOGEM işbirliği çok yararlı olacaktır.
İnsanda çalışma yapabilmek ve bilimsel çevrelerde itibar görecek makaleler yayınlamak için uluslararası ve ulusal şartları yerine getirmek gerekiyor.
Sağlık bakanlığı, Dünya standartlarında bir kök hücre yönergesi hazırlaması veya mevcut yönetmeliğin zaman kaybetmeden gözden geçirip kök hücre üreticileri ile ilaç firmaları ve üniversiteleri bir araya getirmeye çalışmalıdır. Yasaklamak yerine bilimsel yöntembilim çerçevesinde yol açması gerekmektedir.
İnsanlarda kök hücre tedavisinin rutin olarak uygulaması henüz dünyada yoktur.
Özellikle ALS hastaları için insanlarda kök hücre tedavisinin etkili olduğuna dair herhangi bir kabul edilir bilimsel çalışma yoktur.
Bugün itibariyle FDA onayı almış insanda ALS hastalığı üzerinde tek kök hücre çalışması Emory ALS Merkezi, Emory Üniversitesi, Atlanta, GA da Şubat 2010 da başlamıştır.
Dünyada özellikle Çin'de, Ukrayna’da, Almanya'da ALS'yi kök hücre tedavisi ile iyileştirdiğini iddia eden merkezlerin elinde hiçbir bilimsel çalışma yoktur. Tamamen umut tacirliği ve para tuzağı olduğu artık bilinen bir gerçektir.
Sonuç olarak, büyük zorluklarla, özveriyle kurulmuş olan, dünyanın birçok yerinden gelen araştırmacılara eğitim veren KOGEM merkezinin önemi, bilimsel çevrelere anlatılmalıdır.
İnsanda bir çalışma yapılacaksa, bunun için en uygun hastalık ALS hastalığıdır.
Türkiye, bu fırsatı değerlendirmelidir. Kök hücre çalışmaları, yakın gelecekte rejeneratif tıpta çığır açacak şekilde gelişmektedir.
Tedavi bulununcaya dek ALS hastalarının iyi bir bakımla, SGK desteğinin arttırılması ile yaşam kalitesi de ihmal edilmeden hayatta tutulması gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder