Son yıllarda, genellikle geçen yılı ve önümüzdeki yılı
düşünmek için zaman ayırıyorum. Gözlerim
bilgisayar sanal klavyesinin üzerinde, düşüncelerimi buraya yazıyorum. Tabii
ki, bu her zaman böyle değildi; bilgisayarların olmadığı bir dönemde büyüdüm.
Şimdi böyle bir teknolojiye sahip olduğum için çok şanslıyım ve mutluyum. Bu
teknolojilerin Türkiye’de yaygınlaşması için yazmaya devam edeceğim.
Ancak bu yıl, her zamankinden daha fazla, tekrar kalem ve kâğıda
dönmek istiyorum. Divit, mürekkep
hokkası ve dolmakalem zamanlarını hatırlıyorum. Yazmak, düşünmek ve
hissetmek, varsayılan bedensel
varlığımla daha uyumlu bir eylem gibi geliyor. Yavaşlamak, anı daha
derinlemesine hissetmek… İşte tam da bu anlarda, yılın bu dönemi, beni hep
somut olanla bağlantıya çağırıyor. Fiziksel olarak alışageldiğim 30 yıllık bir
deneyimden sonra sanal ortamda varoluş, insanın sabrı bulabilmesi yolculuğunda
ne kadar değerli olabileceğini hatırlatıyor.
Son yıllarda sabrın bizlerden ne kadar uzak olduğunu
hissediyorum. Belki de teknoloji, her ne
kadar farklı vaatlerde bulunsa da bizi hızla bir yere sürüklüyor ve her geçen
gün birbirimizden biraz daha uzaklaştırıyor.
Birkaç gün önce, 21 Aralık kış dönümü, diğer adıyla Yelda
gününde en uzun gece uykuya dalmadan önce gözlerimi kapattığımda bana
hatırlattığı şey, zamanın uzun olduğu ve bizlerin çağlar boyu gelip
geçtiğimizdi. Ama basit güzellikler her zaman etrafımızda var; çoğu zaman
doğada ya da sevdiklerimle birlikte bunu daha yoğun hissediyorum.
Bizi, bize hatırlatan zamanın fısıldadığı mesajı
hissediyorum:
·
Kibir değil, alçakgönüllülük;
·
Nefret değil, uyum (*) (*) Ostinato, kanada
yapımı kısa animasyon filminde bir besteci, uyumsuz bir sesle mücadele etmek
yerine onu besteye dâhil etmenin beklenmedik derecede güzel bir harmoni
yarattığını fark eder.
·
Zulüm değil, iyilik
Ve her şeyden önce, her insana saygıdır.
Bu belirsiz zamanlarda, belki de her zamankinden daha fazla,
kendimizi başkalarına verebilmeliyiz, ne zaman ve nerede olursa olsun. Empati
ve diğerkâmlık insan olmanın erdemleridir.
Bu, en büyük hediyedir.
Küçük bir jest bile çok değerli olabilir; bir gülümseme
bile. Bazen karanlıkta ışık arayan bir ruh için ne kadar değerli ve takdir
edilebilir olacaktır. Tabii ki, daha
fazla imkânı olanlar için, yapılacak çok daha fazlası vardır ve bizim yaşlı ve
karşılık beklemeden dönüp duran dünyamızın geleceği buna bağlıdır
Bu yıl dünyada ALS hastalığı ile mücadele yolunda kayda
değer gelişmelere şahit olduk. Başarısız girişimlerden çok önemli dersler
alındı. Geri adım atmak yerine üzerine daha birikimli gitmeyi öğrendik. Aralık ayında Montreal’de yapılan yıllık
ittifak toplantısı, profesyoneller forumu ve ALS/MND sempozyumuna sanal olarak
katıldık. Yılın sonunda ALS hastalığı karşısında küresel bir işbirliği ve
küresel bir bakış açısı geliştiğine tanık olduk. ALS-MNH Derneği olarak
uluslararası platformda ülkemizi temsil ettik. Türk Nöroloji Derneği
Nöromüsküler Hastalıklar ve yaşam kalitesi çalışma gruplarında yer aldık.
Çeşitli kamu kurumları ile irtibat kurduk. Ambulansta hasta yakını alınması
konusuna açıklık getirdik. SOD1 mutasyonlu ailesel ALS hastalarında Qalsody
(Tofersen) ilacı ile ilgili olarak
girişimler devam ediyor. Yurtdışından getirilebilecek ilaçlar listesine alındı.
SGK kapsamında ödenmesi için gerekli başvurular yapıldı. Antalya Şubemiz evde
hemşire ziyaretleri programımız tamamlandı. İstanbul ve İzmir’de aynı program
2016 yılından beri devam ediyor. İstanbul Maratonunda Yardımseverlik koşusunda
toplanan bağışlar ile proje kapsamında cihaz ve malzeme desteği devam ediyor.
Şubat ayında koşucularımıza ve bağışçılarımıza teşekkür amacıyla bir tören
düzenliyoruz. Yakında duyurulacak. Ses bankası projemiz ile ilgili olarak bizi
izlemeye devam ediniz. Dijital dönüşüm
projemiz kabul edildi. Sivil toplum destek vakfı ile çalışıyoruz.
Bu yılki çalışmalarımızda, katılabilenlere ve
katılamayanlara, hepinizin kalbimizde olduğunuzu, şükran ve sevgiyle
hatırladığımızı belirtmek isterim.
2024 sonrasında size en içten dileklerimizi gönderiyor, 2025
için en iyi dileklerle sağlık ve huzur dolu bir yıl geçirmenizi temenni
ediyoruz.
(*) Ostinato, kanada yapımı kısa animasyon filminde bir
besteci, uyumsuz bir sesle mücadele etmek yerine onu besteye dâhil etmenin
beklenmedik derecede güzel bir harmoni yarattığını fark eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder