Erken evre amiyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalarının büyük bir kısmı, bir plasebo gruba kıyasla NurOwn tedavisi ile daha yavaş ilerleme göstermiştir.
NurOwn'un Faz 3 klinik çalışmasından (NCT03280056) elde
edilen verilerin başka bir post-hoc analizinin sonuçlarına göre, daha erken
evre ALS hastalarında Brainstorm tedavisinin potansiyel faydalarını desteklediği
gösterilmiştir.
Daha önceki veriler, tedavinin tüm hasta popülasyonunda bir
plaseboya kıyasla ALS hastalığını yavaşlatma ana hedefini karşılayamadığını
göstermişti.
Önceden belirlenmiş ve post-hoc analizlerden elde edilen
deneme sonuçları, Muscle & Nerve dergisinde yayınlanan Amyotrofik Lateral
Skleroz'da yüksek düzeyde nörotrofik faktör salgılamak üzere indüklenen Mezenkimal
kök hücrelerin randomize, Plasebo Kontrollü Faz 3 Çalışması" adlı makalede
detaylandırılmıştır. https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/mus.27472
https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT03280056
Brainstorm CEO'su Chaim Lebovits, "Bir bütün olarak
bakıldığında, araştırma verilerinin NurOwn'un daha az ilerlemiş hastalığı olan
ALS hastaları için anlamlı klinik fayda sağlamadaki etkinliğine dair kanıt
sağladığına inanıyoruz" dedi.
Lebovits, "Bu bulguları düzenleyicilerle tartışmayı
dört gözle bekliyoruz" diye ekledi.
NurOwn, bir hastanın kendi kemik iliğinden mezenkimal kök
hücrelerin (MSC'ler) toplanmasını ve genişletilmesini ve onları yüksek
seviyelerde nörotrofik faktör üreten hücrelere olgunlaştırmayı içerir- sinir
hücresi büyümesini ve hayatta kalmasını destekleyen moleküller. MSC'ler,
çeşitli başka hücre türleri üretebilen kök hücrelerdir.
Olgun hücreler daha sonra, hastalığın ilerlemesini
yavaşlatmaya yardımcı olması beklenen sinir hücresi onarımını desteklemek ve
desteklemek için hastanın omurilik kanalına enjekte edilir.
Hızlı ilerleyen ALS'li kişilerde umut verici Faz 2
bulgularına dayanan BrainStorm, NurOwn'un faydalarını daha geniş bir hasta
popülasyonunda doğrulamak için bir Faz 3 denemesi başlattı. Faz 3 çalışması,
altı ABD bölgesinde işe alınan, hızla ilerleyen ALS'li 189 yetişkinde (127
erkek ve 62 kadın) hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada tedavinin plasebodan
üstün olup olmadığını değerlendirdi.
Araştırmanın ilk yazarı ve araştırmanın baş
araştırmacılarından biri olan MD Merit Cudkowicz, "Bir tedavi etkisinin
hem biyolojik hem de klinik sinyalleri vardır- toplum olarak bunları dikkatle
gözden geçirmeliyiz" dedi.
Aynı zamanda Healey ALS Merkezi direktörü ve Boston'daki
Massachusetts General Hospital'da nöroloji şefi olan Cudkowicz, "NurOwn
gibi tedavileri uyarlamak için biyobelirteçlerin nasıl kullanılacağını anlamak,
ALS tedavisinin geliştirilmesinde önemli bir yeni yöndür" diye ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder