Yasal Uyarı

Bu site, ALS hastalığı ile ilgili haber ve bilgilendirme sitesidir. Tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Tıbbi bir durumla ilgili sorularınız için her zaman doktorunuzla görüşün. Dr. Alper Kaya

14 Aralık 2018 Cuma

Amalgam dolgular, ağır metaller ve ALS

ALS hastalığında ağır metal ilişkisi son 30 yılda çok tartışıldı. Benim anladığım kadarıyla ağır metal veya eser elementler olarak bilinen elementler bir kısım ALS hastasında kan seviyesi yüksek veya alçak olabiliyor. Böyle bir ALS hastası ağır metal temizliği tedavisi (Şelasyon) yapılsa bile ALS hastalığı durmuyor. Örneğin diş dolgusu amalgam dolguların temizlenmesi, diğer ağır metallerin vücuttan atılımını kolaylaştıracak tedaviler sonucunda ALS hastalığı gidişatında bir değişiklik olmuyor. Yani bir örnek vermek gerekirse, ALS teşhisi almış ve dişlerinde amalgam (civa+gümüş alaşımı) olan hastalar dişlerin hepsini çektirseler de ALS iyi olmuyor.

Burada sorulacak soru, ağır metal nedeniyle tetiklenmiş bir hastalık mı var yoksa hastalık nedeniyle ağır metal dengesi mi bozuluyor?

ALS, ağır metal zehirlenmeleri ve şelasyon
Şelasyon tedavisi, ağır metal zehirlenmesinin başlıca tedavisidir. Kullanılan bağlayıcı madde, hastanın maruz kaldığı metal türüne bağlıdır. Örneğin kurşun zehirlenmesinde Dimercaptosüksinik asit (DMSA) ve Etilen diamin tetraasetik asit (EDTA), arsenik ve civa zehirlenmesinde Dimercapto-propan sülfonat (DMPS) kullanılır.

ALS Hastalarında Kullanım
Uzun yıllar boyunca yapılan yoğun çalışmalara rağmen, ağır metal toksisitesinin ALS'ye neden olabileceğine dair tutarlı bir kanıt bulunmamaktadır. Şelasyon terapisinin ALS tedavisi için yararlı olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmaması şaşırtıcı değildir. Aslında, aksini gösteren kanıtlar vardır. Bir vaka raporunda, yükselmiş cıva kan seviyesi ve büyük miktarda cıva atılımı olan ve DMSA ile şelasyon tedavisine cevap vermeyen bir ALS hastasını tarif etmiştir. Diğer bir olgu sunumunda, içme suyundan kronik kurşun zehirlenmesinin belirlenmesiyle bulber başlangıçlı ALS geliştiren bir hasta tanımlanmıştır. Yine DSMA ile tedavi altı ay boyunca uygulandı ve klinik seyri etkilemedi. Son olarak, ALS veya SMA'lı 53 hastaya ve bir kontrol grubuna DMSA uygulanan bir çalışma, 2 grup arasında kurşun ve cıvanın idrar boşaltımında bir fark göstermedi . İnternet araştırılması, şelasyon tedavisinden fayda görmeyen hastaların birçok kişisel raporunu ortaya çıkarmaktadır.
Demir metabolizmasının ALS patogenezinde etkili olduğu bildiriliyor.
Riskler
Şelasyon genellikle düzgün bir şekilde kullanıldığında güvenli bir tedavi olduğu düşünülmektedir. Kalsiyum EDTA yerine sodyum EDTA kullanılması, en az 3 hastada ölüme neden olan şiddetli hipokalsemi ile sonuçlanmıştır. Diğer bir rapor edilen yan etki potansiyel böbrek hasarını yansıtan yüksek kreatinindir

Amalgam dolgu hakkında basın açıklaması 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder