Birbirinden bağımsız 2 çalışma grubu C9ORF7’ deki genetik mutasyonun Ailesel ALS, FTD ve ALS-FDT’nin en yaygın genetik nedeni olduğunu saptadı. Araştırmacılar ayrıca mutasyonun repeat expansion olarak adlandırılan DNA’nın expanded bölümü- sporadik ALS vakalarının önemli bir yüzdesinin nedeni olduğunu belirttiler.
Bu mutasyonun, Kuzey Amerika’da Ailesel ALS vakalarının yaklaşık %30’undan ve Sporadik ALS vakalarının yaklaşık %4’ünden sorumlu olduğu düşünülüyor.
Ailesel ALS tüm ALS vakalarının yaklaşık yüzde 5-10’u kadardır, diğer %90-%95’i Sporadik olarak oluşur; yani hastalığın ailesel geçmişi yoktur. ALS’li hastaların yaklaşık %50’sinin belli ölçüde bilişsel veya davranışsal bozukluğu vardır, fakat hastaların yaklaşık %15-25’i ALS-FTD kriterleri içerisindedir.
MDA başkan yardımcısı, C9ORF72 mutasyonunun ALS ve FTD araştırmalarında yeni bir ana unsuru temsil ettiğini ve bu mutasyonun saptanmasının araştırmacılara ALS hastalığı için bir yeni bir ipucu olduğunu ve araştırma ufku sağladığını belirtti.
C9ORF72 MUTASYONU
Yeni keşfedilmiş mutasyon repeat expansion mutasyonları diye adlandırılan mutasyon grubundadır. Repeat(tekrar) bir DNA sıralamasında/uzantısında çok kez ardarda oluşan bir nucleotid (DNA yapı taşları) zinciridir. Bir hata tekrarların/repeatlerin sayısını artırırsa repeat expansion oluşur. Kromozom 9 ilişkili ALS-FTD mutasyonu bir hexanucleotide repeat expansionudur. Bu durumda GGGGCC kodlu nucleotidler ALS, FTD veya ALS-FTD’lilerde her iki hastalığın birinden ya da ikisinden de etkilenmemiş kişilere oranla çok daha fazla tekrarlanır.
ALS olmayan kişilerde maksimum hexanucleotide tekrarı yaklaşık 20, ortalamada üç olarak görülür. ALS, FTD veya ALS-FTD’li kişilerdeki tekrarlanma sayıları tam belirlenmemiş olmasına rağmen, her iki çalışmadaki araştırmacıların bu sayının 700’le 1600 Aralığında olabileceğini öne sürdü. Son zamanlarda Ataxin2 genindeki repeat expansionun ALS’ ye yakalanma riskinde önemli bir etken olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, bu çalışmalarda ilk kez repeat expansion mutasyonunun direkt ALS’ ye neden olduğu bulunmuştur. Diğer birçok hastalıkla bağlantılı olması nedeniyle, bu expansion mutasyonları birçok araştırmanın konusu olmuştur.
YENİ SONUÇLAR
Kimisi MDA destekli bilim insanları 2000 lerde ALS, FTD ve ALS-FDT’nin kromozom 9 Bölgesiyle ilişkili olduğunu açık bir şekilde araştırma sonuçlarında yayınladılar. Önceki çalışmalar da bu bölgedeki gen farklılıklarını/ değişkenliklerini hem ALS hem de FTD Sporadik türlerinle ilişkilendirdi. Fakat bu hastalıklara neden olan özel/ kesin genetik bozukluk/eksiklik şimdiye kadar bulunamamıştı.
İki grup da C9ORF72 mutasyonunun Ailesel ALS ve FTD’nin bilinen en genel/ortak nedeni olduğunu saptadı. Çalışmalardan elde edilen bilgi, C9ORF72 mutasyonunun Ailesel ALS’nin nedeni olan SOD1 gen mutasyonlarından iki kat, TARDBP veya TDP43, FUS; DPTN ve VCP genlerindeki mutasyonlardan üç kat daha yaygın olduğunu gösteriyor.
Nörolog Michael Benatar şöyle dedi: ‘’ Şimdiye kadar SOD1 deki mutasyonların Ailesel ALS’nin yaklaşık %20’sine ve bilinen ALS ilişkili tüm genlerdeki mutasyonların en fazla bir %10’a daha neden olduğunu biliyorduk. C9ORF72 deki mutasyonlar Ailesel ALS vakalarının %20-30’na neden oluyor.’’
Bu çalışmaya katkıda bulunmak için MDA finansal desteği alan Benatar şöyle devam etti: ‘’ Üstelik şimdi Ailesel ALS hastalarının çoğundaki-%50-60’ında- genetik (ALS) nedeni biliyoruz.
SPORADİK ALS ile BAĞLANTILAR
Benatar , ‘’ C9ORF72 mutasyonunun Sporadik ALS’nin nedeni olduğu Finlandiya’daki bu tür hastaların yaklaşık %20’sinde görülmüştür. Bu mutasyonların Amerika’daki Sporadik ALS’ye ne sıklıkla neden olup olmadığı bilinmiyor; fakat etkin bir araştırma için alan oluşturuyor’’ dedi.
Araştırma sonuçları, bu mutasyonun Kuzey Amerika’daki Sporadik ALS vakalarında yaklaşık %4 olarak hesaplanabileceğini gösterdi.
Benatar şöyle dedi: ‘’ Eğer, C9ORF72 deki bu mutasyon Sporadik ALS hastalarının önemli bir bölümünde etkense, artık ALS hastaları için çok sayıda yeni tedavi (geliştirme) yöntemleri de yolda demektir.
ÇALIŞMALAR HAKKINDA
Nörolog Bryan Traynor, Kanada, Finlandiya, Almanya, İtalya, Hollanda, İngiltere ve Amerika’da bulunan büyük araştırmacı grubunu koordine etti. Traynor’ın grubu çalışmaları eş zamanlı olarak ilk önce Ailesel veya Sporadik ALS’li Finli, Hollandalı ve İngiliz hastalarda yürüttü. Grup sonra Avrupa kökenli Alman, İtalyan ve Kuzey Amerikalı Ailesel ALS hastalarını inceledi. Kanada ve Amerika’da bulunan 2. grup araştırmacılar arasında Ian R. Mackenzie ve Rosa Rademakers vardı. Bu grup Vancouver, BC, San Francisco ve Mayo kliniklerindeki (Minnesota ve Florida’daki) Ailesel FTD veya ALS hastalarını inceledi.
Kaynak: ALSA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder