Yasal Uyarı

Bu site, ALS hastalığı ile ilgili haber ve bilgilendirme sitesidir. Tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Tıbbi bir durumla ilgili sorularınız için her zaman doktorunuzla görüşün. Dr. Alper Kaya

16 Haziran 2025 Pazartesi

Beyin bilgisayar arayüzü ile ALS hastası konuşma üretebiliyor


ALS nedeniyle konuşma yetisini kaybeden bir hasta, geliştirilen yeni beyin-bilgisayar arayüzü sayesinde beyin aktiviteleri anında sese dönüştürülerek yeniden konuşabildi.

Ameliyat ile beyin korteksine elektrot yerleştirilen ALS hastası Casey Harrell, düşündüğü sözcüğü yazdırmayı  ve önceden klonlama yapılan sesi ile seslendiriyor. 

Beyin-bilgisayar arayüzleri (BCI'lar), nörolojik bir hastalık veya yaralanma nedeniyle konuşma yeteneğini kaybetmiş kişiler için iletişimi yeniden sağlama potansiyeline sahiptir. BCI'lar konuşma girişiminin nöral korelasyonlarını metne çevirmek için kullanılmıştır1,2,3. Bununla birlikte, metin iletişimi, prozodi ve kişinin kendi sesini hemen duyması gibi insan konuşmasının nüanslarını yakalayamamaktadır. Burada, amiyotrofik lateral skleroz ve şiddetli dizartrisi olan bir erkeğin ventral precentral girusuna implante edilen 256 mikroelektrottan gelen nöral aktivitenin kodunu çözerek kapalı döngü ses geri bildirimi ile sesi anında sentezleyen bir beyinden sese nöroprotezi gösteriyoruz. Nöral kod çözücüyü eğitmek için temel gerçek konuşmadan yoksun olma zorluğunun üstesinden geldik ve sesini doğru bir şekilde sentezleyebildik. Fonemik içeriğin yanı sıra, intrakortikal aktiviteden paralinguistik özellikleri de çözebildik ve katılımcının tonlamayı değiştirmek ve kısa melodiler söylemek için BCI ile sentezlenmiş sesini gerçek zamanlı olarak modüle etmesini sağladık. Bu sonuçlar, felçli kişilerin bir BCI aracılığıyla anlaşılır ve etkileyici bir şekilde konuşmalarını sağlamanın uygulanabilirliğini göstermektedir.
Kaynak: 
An instantaneous voice-synthesis neuroprosthesis
https://www.nature.com/articles/s41586-025-09127-3

Braingate projesi 

https://clinicaltrials.gov/study/NCT05724173

Bu yöntem henüz klinik çalışma aşamasında. Videoda gördüğümüz çalışma Braingate projesi. Amerika'da yürütülen bir çalışma.

Basın duyurusu 

https://youtu.be/exLFcFDmRww?si=sWkznV4vO7xf_68N

https://www.youtube.com/watch?v=exLFcFDmRww

https://x.com/i/status/1933182596378452394

Neuralink 

Elon Musk Neuralink projesi ise Şimdilik bilgisayar mouse hareketi yaptırabiliyor.  

İlk Neuralink hastası beyin çipi ile bir yıldır yaşıyor. 

https://www.youtube.com/watch?v=Cf7rbQQBRlI

Dünya çapında hasta başvurusu almaya başladı. 

https://neuralink.com/patient-registry/


31 Mayıs 2025 Cumartesi

ALSUntangled #79: Alfa-lipoik asit (ALA)


Alfa-lipoik asit (ALA) doğal olarak oluşan bir yağ asididir. Mitokondriyal enerji üretiminde enzimatik reaksiyonlar için temel bir kofaktör olarak hizmet eder, güçlü bir antioksidandır ve ALS ilerlemesini yavaşlatmada makul mekanizmalar olan anti-enflamatuar etkilere sahiptir. ALS preklinik çalışmalarında, ALA motor fonksiyon düşüşünü yavaşlatmış ve sağkalımı iyileştirmiştir. ALA çok sayıda ek takviye ile birlikte alındığında ALS hastalarında kas gücünün arttığına dair kendi kendine bildirilen vakalar vardı, bu da etkinliğini ayırt etmeyi zorlaştırıyordu. Küçük, 6 aylık açık etiketli bir çalışmada, katılımcılar ilk 3 ay boyunca B vitaminleri ve amino asitlerle birlikte aldıktan sonra yaşam kalitesi, yorgunluk ve ruh halinde iyileşme görülmüştür. 

Şimdiye kadar amiyotrofik lateral skleroz (PALS) ile yaşayan kişilerde hiçbir klinik çalışma yayınlanmamıştır. Yetersiz klinik veriler göz önüne alındığında, ALA'yı onaylayamayız ve ALS ilerlemesini yavaşlatmadaki etkinliği konusunda daha fazla araştırmayı destekleyeceğiz.

KAYNAK 

7 Mayıs 2025 Çarşamba

Nefes varsa umut var konseri 30 Nisan 2018, Ahmet Adnan Saygun Sanat merkezi

 


İzmir'de, 24 yıldır solunum cihazına bağlı yaşamını sürdüren, geliştirilen bilgisayar programı sayesinde göz hareketiyle bilgisayar ortamında enstrüman kullanan ALS-MNH hastası Alper Kaya, konser verdi.
ALS-MNH Derneği İzmir Şubesi tarafından Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, Kaya, İspanyol müzik araştırmacısı Zacharias Vamvakousis'in geliştirdiği "Eye Harp" isimli bir bilgisayar programı sayesinde enstrüman çaldı.
Göz hareketleriyle yan flüt ve flüt çalan Kaya'ya piyano sanatçıları Cengiz İnal ve Elena Nikitina da eşlik etti.
Sanatseverlerin ve ALS hastalarının yoğun ilgi gösterdiği gecenin finalinde Kaya, bilgisayar programını geliştiren Vamvakousis'ı sahneye davet ederek teşekkür etti. Geceye katılanlar, konserin sonunda Kaya'yı ayakta alkışladı.
Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sahneye ilk çıktığında çok heyecanlandığını ama hayatının en mutlu gecesini yaşadığını söyledi. Tek amacının toplumda ALS hastalığı konusunda farkındalık yaratmak olduğunu belirten Kaya, "Ben solunum cihazıyla nefes alıyorum ama bu akşam insanlarla bir arada aynı nefesi aldığımı hissetim. Kendimi daha iyi ifade ettiğimi, dayanışmayı hissettim." dedi. Kaya, "Eye Harp" isimli bilgisayar programını ALS hastaları ve fiziksel engellilerin ücretsiz olarak internetten indirip kullanabileceğini ifade etti.
Piyano sanatçısı Nikitina da Kaya ile tanıştıktan sonra böyle bir konsere imza atmaya karar verdiklerini, 2 aydır bu geceye hazırlandıklarını söyledi. Kaya'nın çok yetenekli bir insan olduğunun altını çizen Nikitina, "Onunla sahnede birlikteyken ruh birliği hissettim. Müzik varsa yaşıyorsun demektir, yani hiçbir şeye engel değil." ifadelerini kullandı.
Bilgisayar programını hazırlayan Vamvakousis de Kaya ile internette tanıştığı günü hala unutamadığını, onun müziğe olan tutkusu ve arzusu sayesinde "Eye Harp" isimli bir bilgisayar programı geliştirdiğini kaydetti. Bu akşam ne kadar güzel bir iş yaptığını bir kez daha anladığını vurgulayan Vamvakousis, amacının engellilerin de müzik yapıp enstrüman çalması olduğunu sözlerine ekledi.
The eye harp programının tanıtıldığı resmi site :
https://theeyeharp.org
Alper Kaya'nın the eye harp programını kullanarak göz hareketleriyle seslendirdiği
çeşitli parçalar :
https://theeyeharp.org/performances-of-users/
Alper Kaya'nın konserinde piyano ve vokal eşliğinde seslendirdiği, pan flüt formundaki klasik parçalardan ilki ekli videoda.

5 Mayıs 2025 Pazartesi

Kırmızı hap mı mavi hap mı?

Gerçeklik ve Kayıp: ALS ve Matrix Arasında Bir Yolculuk

Ben bir ALS hastasıyım ve 35 yıldır bu hastalıkla yaşatılıyorum…

ALS, fiziksel kayıplarla başlar ve kayıplarla devam eder. Ancak sadece fiziksel bedenin çöküşüne odaklanmaz. Bu hastalık zamanla zihinsel ve ruhsal bir yolculuğa dönüşür; tıpkı bir insanın evrende varoluşsal bir anlam arayışı gibi. Bu yolculuk, fiziksel dünyadaki sınırlamalardan kaçmanın ötesine geçer, derin bir felsefi ve psikolojik mücadeleye dönüşür. Tıpkı Matrix filmindeki Neo’nun karşılaştığı ikilemde olduğu gibi, ALS hastaları da bir anlamda kendi "Kırmızı Haplarını" içmeye zorlanır.

Matrix filminde Neo, Kırmızı ve Mavi hap arasında bir seçim yapmak zorunda kalır. Mavi hap, rahatlık ve kayıtsız bir bilgisizliği vaat ederken, Kırmızı hap harikalar diyarına davet eder. Gerçeği, sadece gerçeği; acı ve zorluklarla dolu bir gerçekliği gösterir. Neo’nun Kırmızı hapı seçmesi, bir anlamda gerçeği görmeye, acıya rağmen gerçekleri kabullenmeye karar vermesi anlamına gelir. Bu tercihle, Neo bir yolculuğa çıkar, bilinçli olarak acının derinliklerine inmeye, evrenin gerçeğini kavramaya adım atar. Ancak bu yolculuk, her zaman kolay bir yolculuk değildir.

ALS hastalarının hikâyesi de benzer bir biçimde bir tür gerçeklik seçimi içerir. Ancak burada hastalar, farkında olmadan, istatistiksel bir şans ya da şanssızlık sonucu Kırmızı hapı seçmiş olurlar. Her yıl 2/100000 oranında görülen bir hastalık olan ALS, sadece fiziksel bir kayıp değil, aynı zamanda bir varoluşsal mücadelenin kapılarını da aralar. Bedenlerimiz yavaşça çökse de, zihinlerimiz ve ruhlarımız hayatta kalmaya devam eder. Fakat bu mücadele, bazen bir çıkmaz halini alabilir. Acıya katlanarak, kendi varoluşsal anlamımızı ararız.

Bu yolculuk, Matrix’teki tavşan deliğine benzeyen bir hiyerarşi ve sıralama biçiminde ilerler. ALS hastaları, fiziksel olarak hayata sıkı sıkıya bağlı kalmak isteseler de, zamanla, o sıkı bağların kopmaya başladığını hissederler. Her bir hareketin kısıtlanması, düşüncelerinin artan özgürlüğüyle birleşir. Bir yanda bedenin, diğer yanda zihnin sınırsız potansiyeli... Bazen de bu içsel çatışma, kişinin ruhsal olarak bir çıkmaza girmesine yol açar.

Gerçeklik, bu noktada iki farklı boyutta kendini gösterir. Birincisi, yaşadığımız fiziksel gerçeklik ve her gün biraz daha azalan bedensel yeteneklerimizdir. İkincisi ise, bu kaybın yol açtığı ruhsal ve varoluşsal derinliktir. ALS hastalarının yaşadığı bu içsel yolculuk, sıkça yaşamın anlamına dair felsefi sorulara dönüşür: “Neden ben?”, “Hayatımın anlamı nedir?”, “Varoluşun ne anlamı olabilir?” Bu sorular, bazen din ve spiritüellik arayışlarına, bazen de bir tür nihilizme dönüşebilir. İnsan, hayatta kalma içgüdüsüne rağmen, yaşadığı acıyı anlamlandırmaya çalışır.

Fakat bu yolculuk, yine Matrix filmindeki gibi, kişinin gerçeklikle yüzleşmesine de olanak tanır. Kırmızı hapı seçmiş olmak, acıyı kabullenmek demek değildir; ama acının kaynağını görmek ve bir anlam yaratmak için bir fırsattır. ALS hastaları, varlıklarını yalnızca bedenleriyle değil, düşünceleri ve ruhlarıyla da deneyimler. Her geçen gün kaybettikleri bir şeylerin, aslında onları daha derin bir anlam dünyasına doğru yönlendirdiği düşünülebilir.

Sonuç olarak, ALS hastalarının gerçeği görmeye zorlanmış olması, bir tür Matrix yolculuğu gibidir. İster kabul etsinler, ister reddetsinler, her hasta bir biçimde gerçeği keşfetmek zorundadır. Bu keşif bazen acılı, bazen ise bir tür teselli ile şekillenir. Bedensel kayıplarla başlayan bu yolculuk, zihinsel ve ruhsal bir dönüşüme, bir gerçeklik arayışına dönüşür. Ve tıpkı Neo’nun tavşan deliğinde yaptığı gibi, ALS hastaları da bir çeşit yeni bir gerçekliği keşfederler: Bedenin kaybolduğu, ancak zihnin ve ruhun var olduğu bir başka boyut.

Ben bir ALS hastasıyım. Vücudumun %97’si hareketsiz. Başkasının bakımına gereksinim duyuyorum. Bedenim zaman içinde hareket edemez hale geldi. Yeni koşullara uyum sağlayan beynim, nöronlarım sayesinde ruhsal bir bütünlükle varım. Özümde yine de ben olarak var olduğumun farkındayım. 

Teknoloji sayesinde göz bilgisayarı ile yazı yazabiliyorum. Bu benim için büyük bir şans ve aynı zamanda mutluluk verici bir durum. Ne kadar zaman alsa da, kendimi ifade edebilmek, düşüncelerimi paylaşabilmek paha biçilmez. Tıpkı Matrix filminde Neo’nun telefona ulaşabilmesi gibi, ben de bu teknoloji sayesinde iletişim kurabiliyorum. Hepimizin ortak deneyimlediğimiz bir gerçeklik durumunda, eşim, kızımız, kardeşim, dostlarımız benim hayatımın gerçekliğine dâhil.

Mayıs ayı, ALS farkındalık ayı. Bu ayda, ben de gerçeği ararken farkındalık yaratmak istiyorum. Evrenin neresinde olursam olayım, ister Matrix’te ister küçük mavi gezegenimizde, iletişim kurabilmek insanın en temel hakkıdır. Göz bilgisayarı (göz izleyici bilgisayar) da, bu hakkın bir parçasıdır. Bu teknoloji, bir insanlık hakkıdır ve ALS hastalarının bu haktan yararlanması gerekir.

ALS hastaları, doğru bir tıbbi bakım, uygun bir ev düzeni ve teknoloji ile desteklendiğinde, makul bir yaşam kalitesi sağlayarak uzun yıllar yaşayabilirler. Bu nedenle, ALS hastalarına her anlamda destek olabilmek, farkındalık yaratmak ve bu hakların tüm hastalar için sağlanmasını sağlamak bizim görevimizdir.

İletişim kurmak, birbirimizi anlamak ve destek olmak, hem ruhsal hem de fiziksel anlamda büyük bir güce sahiptir. ALS’yi, sadece bir hastalık olarak değil, aynı zamanda bir farkındalık ve dayanışma hareketi olarak görebiliriz.

Ve bir soru: “Mavi hap mı yoksa kırmızı hap mı?”

Seçeneğiniz varken seçiminizi yapın…

ALS-MNH Derneği resmî internet sitemizde (https://als.org.tr ) BAĞIŞ butonunu seçerek açılan sayfada “Genel Bağış”, “Fitre –Zekât”, “Öğrenci Bursları” ve özel günleriniz için “E-Kart” gibi seçenekler mevcut. Genel bağışın dışında şartlı bağışla cihaz bağışı da yapabilirsiniz

EFT/Havale bilgilerimiz ayrıca https://fonzip.com/als/bagis  linkimizde “Banka Hesap Bilgileri & SMS” butonunda yer almaktadır.


1 Mayıs 2025 Perşembe

Dernek Üyelerimizin Dikkatine: Qalsody (Tofersen) Erişimi hakkında

Dikkat! Genetik Test sonucunuzda “SOD1 mutasyonu” bulunmuyorsa bu duyuruyu dikkate almayınız.

Ülkemizde SOD1 geninde mutasyon taşıyan bir ALS hastası, yürüttüğü hukuki süreç sonucunda “Tofersen” adlı ilaca ücretsiz şekilde erişim sağlamıştır. Bu gelişme üzerine, benzer durumda olan üyelerimizi bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.

Tofersen Nedir?
Tofersen, FDA ve EMA onayı almış ve SOD1 mutasyonu taşıyan ALS hastalarında kullanılabilen bir ilaçtır. Qalsody olarak yurtdışında ruhsatlandırılmış ilaç, 1 Temmuz 2024 itibariyle Avrupa’da Almanya, Fransa, İsveç, Hollanda, Belçika’da geri ödeme kapsamına alınmıştır.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ve İlaç Ecza Kurumu henüz ilacın Türkiye’de kullanımını ve SGK kapsamında ödenmesini onaylamamıştır. Yurt dışından getirilerek kullanılabilir.

Bu İlaca Nasıl Ulaşabilirsiniz?

  1. Öncelikle SOD1 genetik test sonucunuzda SOD1 mutasyonu bulunmalıdır.
  2. Uzman hekiminiz bu ilacın sizin tedaviniz için uygun olduğuna karar vermelidir.
  3. Hekiminiz Sağlık Bakanlığı’na yurtdışından ilaç getirilmesi için başvuru yapar.

Bakanlıktan gelecek cevaplar üç şekilde olabilir:

A. Onay Gelirse:

  • İlacı Türk Eczacıları Birliği aracılığıyla ücretli olarak sipariş edebilirsiniz.
  • Şartlar uygunsa, ilacın ücretinin SGK veya özel sigortanız tarafından karşılanması için dava açılabilir.

B. Ret Gelirse:

  • Şartlar uygunsa, 60 gün içinde dava açabilirsiniz.

C. 30 Gün İçinde Cevap Gelmezse:

  • Cevap gelmediği takdirde, 30. gün sonrası başlayarak 60 gün içinde dava açma hakkınız olur.

📌 Uyarı: Bu süreler hak düşürücü sürelerdir. Belirtilen zamanlarda başvuru yapılmazsa hak kaybı yaşanabilir. Ancak bazı durumlarda süreç yeniden başlatılabilir.

İlacın Ücretsiz Temini İçin Ne Yapılmalı?
Tofersen ilacını ücretsiz alabilmek için hukuki süreç yürütülmeli ve dava açılmalıdır. Davayı kazanmanız durumunda:

  • İlacı Türk Eczacıları Birliği’nden temin edebilirsiniz.
  • Ücreti SGK ya da özel sigortanız tarafından karşılanabilir.

Önemli Notlar:

  • Yurtdışından ilaç temini için açılan davalar bireyseldir. Toplu dava açılamaz.
  • Süreçte, yurtdışı ilaç başvurularında deneyimli bir avukatla çalışmanız önerilir.

Kısaca Süreç Şöyle İşliyor:

  1. SOD1 mutasyonunuz olup olmadığını öğrenin. (Genetik test sonucu)
  2. Doktorunuzla görüşün, ilacın sizin için uygun olup olmadığını belirlesin.
  3. Doktorunuz Sağlık Bakanlığı’na yurtdışı ilaç başvurusu yapsın.
  4. Cevap durumuna göre avukatınızla birlikte hukuki süreci başlatın.
  5. Dava sonucuna göre ilaç ücretsiz olarak temin edilebilir.

21 Nisan 2025 Pazartesi

PrimeC, ALS ilerlemesiyle bağlantılı miRNA'ları azaltıyor

Neurosense Therapeutics'in oral tedavisi PrimeC, amiyotrofik lateral sklerozlu (ALS) kişilerde hastalığın ilerlemesi ve sağkalımla ilişkili miRNA'ların (gen aktivitesinin düzenlenmesinde rol oynayan moleküller) kan seviyelerini önemli ölçüde azaltmaktadır.

Bu, ALS'li 68 yetişkinin altı ay boyunca PrimeC veya plasebo almak üzere rastgele atandığı ve ardından tedavinin bir yıl sürdüğü Faz 2b PARADIGM klinik çalışmasından (NCT05357950) elde edilen altı aylık biyobelirteç verilerine göre gerçekleşmiştir.

Olumlu etkiler, PrimeC ile 18 ay (yaklaşık 1,5 yıl) boyunca tedavi edilen hastaların, PrimeC'ye altı ay sonra başlayanlara göre %33 daha yavaş hastalık ilerlemesi ve %58 daha yüksek hayatta kalma olasılığına sahip olduğunu gösteren daha önce bildirilen verilerle tutarlıdır.

"Neurosense CEO'su Alon Ben-Noon şirketin basın açıklamasında şunları söyledi: "PARADIGM çalışmasından elde edilen ve PrimeC'ın ALS ile yaşayan insanlarda hastalığın ilerlemesini değiştirme potansiyeline daha fazla destek sağlayan bu sonuçlar bizi heyecanlandırıyor"

Yeni bulgular PrimeC'nin bu yılın ikinci yarısında yapılması planlanan Faz 3 klinik testlerine ilerlemesini daha da desteklemektedir.

Sonuçlar AAN toplantısında sunuldu

Sonuçlar, Kaliforniya'daki Loma Linda Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde nöroloji profesörü olan Jeffrey Rosenfeld, MD, PhD tarafından 5-9 Nisan tarihleri arasında San Diego'da düzenlenen Amerikan Nöroloji Akademisi (AAN) 2025 Yıllık Toplantısı'nda sözlü bir sunumda ve çevrimiçi olarak "PrimeC ile ALS Tedavisinde Hedefe Katılım için Anahtar Belirteçler Olarak MikroRNA Profili ve Demirle İlgili Modülasyon" başlıklı bir konuşmada detaylandırıldı.

Her ikisi de ABD'de birden fazla endikasyon için onaylanmış olan antibiyotik siprofloksasin ve anti-inflamatuar selekoksibin patentli bir kombinasyonu olan PrimeC, ALS semptomlarını tetikleyen inflamasyonu ve diğer mekanizmaları hedef almak üzere tasarlanmıştır.

Kaynak 


18 Nisan 2025 Cuma

MN-166 genişletilmiş erişim programı Amerika'da başladı

Devam eden Faz 2b/3 çalışması için uygun olmayan 200 hasta çalışmaya alınacak. 

Medicinova'nın oral anti-enflamatuar ilacı MN-166'nın (ibudilast) amiyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalarında değerlendirildiği genişletilmiş erişim programı (EAP) denemesine ilk hasta kaydedildi.

Merhametli kullanım programları olarak da bilinen EAP'ler, ciddi veya yaşamı tehdit eden rahatsızlıkları olan hastaların, başka alternatiflerin mevcut olmadığı durumlarda klinik deneyler dışında araştırma tedavilerine erişmelerine olanak tanır.

EAP'ler, daha fazla sayıda hastaya potansiyel olarak hayat kurtarıcı veya yaşamı uzatıcı tedavi sağlamanın yanı sıra, deneysel tedaviler hakkında ek klinik veri toplama fırsatları da sunmaktadır.

MN-166 programı, tedavinin güvenlik ve etkinliğini daha geniş bir hasta popülasyonunda değerlendirmek için, daha ilerlemiş hastalığı olanlar da dahil olmak üzere, devam eden COMBAT-ALS denemesi (NCT04057898) için uygun olmayan yaklaşık 200 hastayı ABD'deki çeşitli merkezlere kaydedecektir.

MN-166 Hakkında

Faz 2 aşamasındaki öncü ilaç bileşiğini ve tescilli analogları içeren MN-166 (ibudilast) portföyü, uyuşturucu bağımlılığı, ilerleyici multipl skleroz ve ağrı tedavisi için yeni, sınıfının ilk örneği, opioid olmayan ilaçları temsil etmektedir. MN-166, pro-enflamatuar sitokinler IL-1ß, TNF-a ve IL-6'yı baskılayan ve anti-enflamatuar sitokin IL-10'u yukarı doğru düzenleyebilen, sınıfında birinci, oral olarak biyoyararlanabilen, küçük moleküllü bir glial zayıflatıcıdır. Ek olarak, nöroinflamasyonun zayıflamasına katkıda bulunabilecek bir toll benzeri reseptör 4 (TLR4) fonksiyonel antagonisti olduğu gösterilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da Yeni Moleküler Varlık veya NME olarak kabul edilmekle birlikte, ilk olarak 20 yıldan uzun bir süre önce Japonya'da onaylanan ibudilast adlı onaylı bir ilacın yeniden yönlendirilmesini içermektedir. İbudilast 3,2 milyondan fazla hastaya reçete edilmiştir ve pazarlama sonrası iyi bir güvenlik profiline sahiptir.

Kaynak 


Triumeq'in Lighthouse II faz 3 denemesi durduruldu

Triumeq

Triumeq, insan bağışıklık yetmezliği virüsü (HIV) olan hastaları tedavi etmek için kullanılan ve güvenli olduğu gösterilen bir ilaçtır. Eski virüslerin (retrovirüsler) insan evrimi sırasında genetik materyallerini DNA'mızda bıraktığı düşünülmektedir. Bazı insanlarda bu eski genetik materyal aktif hale gelebilir ve MND'nin bir nedeni olduğuna inanılmaktadır. Triumeq, vücuttaki bu virüslerin miktarını (viral yük) azaltmayı amaçlayan bir anti-retroviral bir ilaçtır. 

Deneme sonucu

Triumeq'in Lighthouse II faz 3 denemesi erken durdurulmudenemesi erken durdurulmuştur. Deneme, ilacın fayda belirtileri gösterip göstermediğini değerlendirmek için belirli bir süre sonra bir ara analiz içerecek şekilde tasarlanmıştır. Ne yazık ki, ara analizde ilacı kullananlar ile plasebo (sahte ilaç) kullananlar arasında sağkalım ölçümlerinde bir fark bulunamamıştır. Bu da Triumeq'in MND hastaları için faydalı olmadığını göstermektedir. Bu sonuçların ardından denemenin durdurulmasına karar verilmiş ve denemedeki katılımcılardan ilacı almayı derhal bırakmaları istenmiştir.

Lighthouse II çalışması, ilk katılımcılarını 2022'nin başlarında işe alan ve toplamda 400'den fazla katılımcıyı içeren büyük ölçekli bir faz 3 çalışmasıydı. Lighthouse II çalışması, farklı ülkelerden derneklerle yapılan bir işbirliğidir: TRICALS, King's College London ve Macquarie Üniversitesi. Çalışmaya küresel olarak 29 merkez katılmıştır: yedi merkez Avrupa'da, on merkez Birleşik Krallık'ta ve on iki merkez Avustralya ve Yeni Zelanda'da yer almaktadır.

Kaynak 

12 Nisan 2025 Cumartesi

PrimeC Kanada'da onay bekliyor

 Kanada Sağlık Bakanlığı, ALS için PrimeC'ye erken onay için değerlendirecek

25 Mart 2025

Şirketin ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na yaptığı başvuruya göre Health Canada, amiyotrofik lateral skleroz (ALS) tedavisinde PrimeC'ye koşullu onay verme potansiyelini görüşmek üzere Neurosense Therapeutics'i davet etti.

Yaklaşan toplantı, ilacın ciddi veya yaşamı tehdit eden hastalıkları tedavi etmek veya önlemek için halihazırda mevcut olanlara göre önemli bir gelişme sağlaması beklenen ilaçlar için veya piyasada alternatifinin bulunmadığı durumlarda geçerli olan Health Canada'nın Koşullara Uygunluk Bildirimi yoluna uygun olup olmadığını değerlendirme fırsatı sunuyor

Bir basın açıklamasına göre, olumlu bir bulgu, PrimeC'nin ALS'deki etkinliğine dair umut verici erken kanıtlara dayanarak Kanada'da - muhtemelen 2026'nın ilk yarısından itibaren - pazarlanmasına izin verebilir. Yolun şartları uyarınca Neurosense, PrimeC'nin klinik faydasını doğrulamak için ek çalışmalar yürütmelidir.

Şirketin 2025 ortasına kadar başlatmayı umduğu PrimeC'nin pivotal Faz 3 denemesi için planlar ilerliyor.  

PrimeC hakkında

(Ciprofloxacin and celecoxib combination extended release formulation) 

NeuroSense'in yeni ilacı PrimeC, motor nöronların dejenerasyonunu ve enflamasyonunu azaltarak ALS'nin ilerlemesini engellemeyi amaçlayan bir kombinasyon tedavisidir. Hastalık modifiye edici ilaç, mikroRNA sentezinin düzenlenmesi, nöroinflamasyonun azaltılması ve demir birikiminin modülasyonu dahil olmak üzere çoklu ALS yolaklarını hedef alacak şekilde tasarlanmıştır. PrimeC, FDA ve EMA'dan yetim ilaç statüsü almıştır. NeuroSense şu anda pivotal bir Faz 3 çalışması başlatmaya hazırlanmaktadır.

https://clinicaltrials.gov/study/NCT05357950

https://alsnewstoday.com/news/health-canada-considering-early-approval-primec-als/


5 Nisan 2025 Cumartesi

Yutma güçlüğü ve kıvam arttırıcı ürünler


Bulber belirtilerle başlayan ALS türünde yutma güçlüğü ortaya çıkar.

ALS de yutma güçlüğü önce sıvı gıdalarda yutma problemi ile başlar. Ayrıca ağızdaki tükürük birikmesi, yemek borusu ile nefes borusunu birbirinden ayıran epiglot denilen dokunun da kas zayıflaması başladığının habercisidir. Aksırık, öğürtü nedeni de bundandır. Bu nedenle yutma güçlüğü başladıysa ALS hastaları  örneğin koyu kıvamlı çorbayı daha rahat içerler. Daha koyu kıvamlı gıdaları daha rahat yutarlar.

Besleyici, ev yapımı çorba hazırlamak gerekiyor. Blenderdan geçirmek suretiyle hazırlanabilir.
İçine et suyu, yağ, patates, diğer sebzeler vs eklenebilir. Tarhana çorbası da oldukça besleyicidir.
Liquid thickener denilen sıvı yoğunlaştırıcılar mevcuttur.

Yutma güçlüğü ortaya çıktığında yiyecekleri daha kıvamlı hale getirilmesi Örneğin su yerine meyve suyu, tarhana çorbası vs ile beslenme sorunu kısmen çözülebilir.  Sıvıların kıvamını koyulaştırıcı ürünler mevcut. Örneğin Thicken up resource gibi


Kilo kaybı başladığında PEG konusunda hazırlıklı olmak gerekir. Ancak PEG öncesi dönemde günlük kalori gereksinimini küçük hacimli hazır beslenme destek ürünleri ile sağlama ve kilo kaybını önlemek mümkündür. SGK tarafından bedeli ödenen bu ürünler kıvamları nedeniyle yutma zorluğunda yutmayı kolaylaştırmakta ve enerji gereksinimini karşılayarak kilo kaybını engelleyebilmekte ve PEG işlemini geciktirebilmektedirler.

Kilo kaybı ALS de çok önemlidir. Kilo kaybeden ALS hastası ya beslenemiyor ya da yeterli oksijen almıyor anlamına gelir



https://www.trendyol.com/kivampro/kivam-arttirici-prathick-yetiskinler-icin-100-g-gida-kivam-verici-p-855991799

2 Nisan 2025 Çarşamba

Tofersen alan SOD1-ALS hastalarında nörodejeneratif ve nöroinflamatuar değişiklikler

Tofersen alan SOD1-ALS hastalarında nörodejeneratif ve nöroinflamatuar değişiklikler

Çalışma, SOD1-ALS için bir antisens oligonükleotid (ASO) olan tofersen'in birden fazla merkezdeki 18 hastada nörodejenerasyon ve nöroinflamasyon biyobelirteçleri üzerindeki etkilerini değerlendirmektedir. Beyin omurilik sıvısındaki (BOS) nörofilament seviyeleri (NfL, NfH) tedavi ile önemli ölçüde azalırken, nöroinflamasyon belirteçleri (SerpinA1, CHI3L1) zaman içinde, özellikle altı ila on iki ay sonra artmıştır. Bu biyobelirteç değişikliklerine rağmen, hastalık ilerleme hızı bunlarla korelasyon göstermemiştir. Bulgular, tofersen tedavisine potansiyel bir bağışıklık yanıtı olduğunu düşündürmekte ve uzun vadeli etkinliği, yan etkileri ve tofersenin ALS ilerlemesindeki rolünü değerlendirmek için biyobelirteçlere olan ihtiyacı vurgulamaktadır.

https://www.nature.com/articles/s41598-025-94984-1

28 Mart 2025 Cuma

ANTALYA MARATONU BAĞIŞLARI AÇILDI!

 

Kampanya sayfamdan bağış yapabilirsiniz. 

https://ipk.adimadim.org/kampanya/CC128932

Bağışlarınız sayesinde ALS-MNH Derneği hizmetleri devam ediyor. 


Reldesemtiv ALS de başarısız oldu

Amyotrofik Lateral Sklerozda Reldesemtiv: COURAGE-ALS Randomize Klinik Çalışmasından Sonuçlar

·       Mart 2025

Amyotrofik lateral skleroz (ALS) için tedavi seçenekleri hala yetersizdir. ALS'de reldesemtiv ile ilgili 2. faz çalışmasının sonuçları hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceğini düşündürmektedir.

Amaç

ALS'de fonksiyonel sonuçlar üzerinde reldesemtiv ile plasebonun etkisini değerlendirmek.

Tasarım, Ortam ve Katılımcılar

Amyotrofik Lateral Sklerozlu Hastalarda Reldesemtiv'in Etkinliğini ve Güvenliğini Değerlendirme Çalışması (COURAGE-ALS), Ağustos 2021'den Temmuz 2023'e kadar 16 ülkede 83 ALS merkezinde yürütülen çift kör, plasebo kontrollü, 3. faz randomize klinik çalışmadır. İlk 24 haftalık dönem reldesemtiv ile plasebo kontrollüydü. Tüm katılımcılara 4 haftalık takip ile ikinci 24 haftalık dönemde reldesemtiv verildi. İki ara analiz planlandı; ilki yararsızlık için, ikincisi yararsızlık ve olası yeniden boyutlandırma için. Bu, deneme ziyaretlerinin yaklaşık yarısının uzaktan, kalan ziyaretlerin ise klinikte gerçekleştirildiği hibrit, merkezi olmayan bir çalışmaydı. Uygun katılımcılar,  El Escorial Kriterleri ile kesin, muhtemel veya mümkün ALS ile düşük motor nöron belirtileri, 24 ay veya daha kısa süredir ALS semptomları, ALS Fonksiyonel Derecelendirme Ölçeği–Revize (ALSFRS-R) toplam puanının 44 veya daha az olması ve öngörülenin %65'inden fazla veya eşit zorunlu vital kapasite kriterlerini karşıladı.

Uygulama

Günde iki kez oral reldesemtiv, 300 mg veya plasebo.

Ana Sonuçlar ve Ölçümler

Birincil son nokta, ALSFRS-R toplam puanındaki başlangıç ​​seviyesinden 24. haftaya kadar olan değişiklikti.

Sonuçlar

Taranan 696 katılımcıdan 207'si tarama başarısızlığıydı. Toplam 486 katılımcı (ortalama [SD] yaş, 59,4 [10,9] yıl; 309 erkek [63,6%)) reldesemtiv (n = 325) veya plasebo (n = 161) için randomize edildi; randomize edilen 3 hastaya doz verilmedi. Randomizasyondan 24 hafta sonra yapılan ikinci ara analiz 256 katılımcıyı içeriyordu. Veri izleme komitesi, yararsızlık nedeniyle denemenin sonlandırılması gerektiğini önerdi ve sponsor da kabul etti. Başlangıçtan 24. haftaya kadar ALSFRS-R skorundaki ortalama (SE) grup farkı -1,1 idi (0,53; %95 GA, -2,17 ila -0,08; P = ,04, plaseboyu destekliyordu).

Erken sonlandırma nedeniyle eksik olan fazla veri göz önüne alındığında, birleşik değerlendirme daha fazla önem kazandı; bu da reldesemtiv tedavisinin faydasını göstermede başarısız oldu (reldesemtiv için kazanma olasılığı 0,44 ve plasebo için 0,49 idi, kazanma oranı 0,91 idi; kazanma oranının %95 CI'si 0,77-1,10; P = .11).

Sonuçlar

Bu randomize klinik çalışma, reldesemtivin ALS'de fonksiyonel gerilemeyi yavaşlatmada etkinliğini gösterememiştir.

Deneme Kaydı ClinicalTrials.gov Tanımlayıcısı: NCT04944784

Reldesemtiv hakkında

Amiyotrofik lateral sklerozda (ALS) terapötik müdahale için hedefler, hastalık ilerledikçe dejenerasyonun birincil bölgeleri olan merkezi ve periferik motor nöronlara odaklanmıştır.

Bununla birlikte, ALS'de zayıflığın son organı olarak iskelet kası da potansiyel bir hedef olarak kabul edilmiştir. İskelet kası atrofisini iyileştirmeye yönelik stratejilerin yanı sıra iskelet kası işlevini iyileştirmeye yönelik yaklaşımlar da incelenmiştir.  Hızlı iskelet troponin aktivatörleri (FSTA'lar) iskelet kası kasılmasının etkinliğini artırır, öyle ki motor nöron aktivasyonu ile uyarılan kaslar hem hayvan modellerinde hem de sağlıklı katılımcılarda geniş bir stimülasyon frekansı aralığında artan kuvvet gösterir. Bu tür ajanların ALS'li kişilerin tedavisinde işlevsel olarak önemli ve terapötik olarak yararlı olabileceği olasılığını düşündürmektedir.
Birinci nesil bir FSTA olan Tirasemtiv, ALS'li kişilerde faz 2 ve 3 çalışmalarında incelenmiştir.

https://jamanetwork.com/journals/jamaneurology/fullarticle/2831901

 

26 Mart 2025 Çarşamba

Çevresel faktörler, coğrafik faktörler ve ALS

 An amyotrophic lateral sclerosis hot spot in the French Alps associated with genotoxic fungi


1990 ve 2018 yılları arasında, Fransız Alpleri'ndeki dağlık bir mezrada yaşayanlarda ve ikinci evleri olan ziyaretçilerde 14 amiyotrofik lateral skleroz (ALS) vakası teşhis edildi. Sistematik araştırma, ALS vakalarını birbirine bağlayan sosyo-profesyonel bir ağ ortaya çıkardı. ALS için genetik risk faktörleri dışlanmıştır. Bilinen bazı çevresel faktörler incelenmiş ve elenmiştir; özellikle toprak, su veya evde yetiştirilen ve gıda olarak kullanılan bitkilerdeki kurşun ve diğer kimyasal kirleticiler, radon ve elektromanyetik alanlar. Yaşam tarzıyla ilgili bazı davranışsal risk faktörleri belirlenmiştir: Motor nöron hastalığının klinik başlangıcından önce bazı hastalar yüksek derecede atletikti ve tütün içiyordu. Yeni bir hipoteze dayanarak sahada yapılan son araştırmalar, tüm hastaların yabani mantarları, özellikle de zehirli False Morels'i yediklerini göstermiştir. ALS kohortunun yarısı Gyromitra gigas mantarı tüketimini takiben akut hastalık bildirmiştir. Bu bulgu, mantar kökenli genotoksinlerin motor nöron dejenerasyonuna neden olabileceği hipotezini desteklemektedir.

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34216974/

Fransa'daki bir lagünün etrafında, New Hampshire'daki bir gölün çevresinde, Montreal'deki tek bir apartman binasında ve İtalya'daki Etna Dağı'nın doğu (batı değil) yamacında yüksek ALS oranları gözlemlenmiştir. 

Bu tür kalıplar, hastalığın nedenini bulmak için 150 yıl harcayan bilim insanlarını şaşırtmıştır. Son araştırmaların çoğu ALS'nin genetiğine odaklanmıştır, ancak kümeler kışkırtıcı bir şekilde çevresel faktörlerin öncü bir role sahip olduğunu öne sürmektedir. Ve her yeni küme, bilim insanlarına bu çevresel etkilerin ne olabileceğini açıklamak için nadir bir şans sunmaktadır; eğer yeterince hızlı inceleyebilirlerse. Birçok küme, bir zamanlar ortaya çıktıkları kadar gizemli bir şekilde kaybolmaktadır.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra, ALS'ye çok benzeyen bir nörodejeneratif hastalık (bazı hastalarda Parkinson ve bunama belirtileri de görülse de) Guam'da, çoğunlukla yerli Chamorro halkı arasında artış gösterdi. Salgını inceleyen etnobotanikçi Paul Alan Cox, "İnsanların yüzde 25'inin ALS'den öldüğü bir köye yürüdüğünüzü hayal edin," diyor. "Agatha Christie romanı gibiydi: Katil kim?"


14 Mart 2025 Cuma

ALS-MNH Derneği İzmir Şubesi Olağan Genel Kurul Çağrısı 2025

 

ALS-MNH Derneği İzmir Şubesi Olağan Genel Kurul Çağrısı 2025



Dernek yönetim kurulunun 19 Şubat 2025 tarihli ve 2025/3 sayılı kararıyla 09 Mart
2025 tarihinde, saat 13:00’te İzmir Şubesi adresinde; yeterli çoğunluk sağlanmadığı
taktirde 16 Mart 2025 tarihinde saat 13:00’te; Narlıdere AKM Salonunda yapılacaktır

ALS-MNH Derneği İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Hasan DİNÇER

GÜNDEM:
1- Açılış ve Yoklama
2- İstiklal Marşı ve saygı duruşu
3- Divan Heyetinin Seçilmesi
4- Yönetim Kurulu Başkanının Konuşması,
5- Gelir-gider durumu ve Faaliyet raporunun okunması,
6- Tahmini Bütçenin görüşülmesi ve kabulü
7- Dernek Organlarının seçimi
8- Diğer Yazılı ve sözlü önergeler ile Dilek ve temennilerin görüşülmesi
9- Kapanış

ALS MNH DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ
Tel/Fax: (+90 232) 238 02 03
Cep/Whatsapp: (+90 552) 265 92 28

                        (+90 552) 744 92 28

Mail   : izmir@als.org.tr

Adres: Huzur Mahallesi Mandalinlik Sokak
            Orkide Apt. No:21-Zemin
            35320 Narlıdere İZMİR

BANKA HESAP BİLGİLERİ

ALS-MNH DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ
İş Bankası Konak Şubesi – İzmir
Alıcı Adı: ALS-MNH Derneği İzmir Şubesi
Şube No: 3408
Hesap No: 3408-2330055
IBAN: TR120006400000134082330055
Bakanlar Kurulunun 15.06.2012 tarih ve 2012/3324 sayılı kararı ile Amiyotrofik Lateral Skleroz – Motor Nöron Hastalığı Derneği “Kamu yararına çalışan dernek” statüsündedir.

5 Mart 2025 Çarşamba

SOD1 mutasyonlu Ailesel als hastaları için Qalsody (Tofersen) Kanada'da çığır açıyor.


ALS hastalığına dikkat çekmek ve para toplamak amacıyla başlatılan "buz kovası meydan okuması"ndan yıllar sonra, çığır açan bir ilaç geliştirildi.

Klinik deneyler Montreal'deki Nöro Hastanesi'nde gerçekleştirildi ve sonuçlar "çığır açan bir gelişme" olarak adlandırılıyor.

Paula Trefiak, üç çocuğunun ne kadar çabuk kendisine bakıcı olmak zorunda kaldığını hatırlayan bir amiyotrofik lateral skleroz (ALS veya Lou Gherig hastalığı) hastasıdır; "bedenime felçli hale geldiğimi, bakıcım haline geldiklerini ve onların anneleri olarak beni yavaş yavaş kaybetmelerini izledim." 

Qalsody'nin klinik deneyleri yayınlandığında Saskatchewan'dan Montreal'e gittiğini söyledi

Dr. Angela Genge, Qlasody hakkında  "bizim buna çığır açan bir terapi dediğimiz şey" olduğunu söyledi. 

Genge, klinik denemelerin baş araştırmacısıdır. Ayrıca McGill Üniversitesi'ndeki ALS Araştırma ve Hasta Bakımı Mükemmeliyet Merkezi'nin direktörüdür.

İlacın farklı olduğunu, çünkü hastalığın doğal gidişini değiştirdiğini söyledi.

"Yaklaşık altı ila dokuz ay sürdü... Bazıları iyileşti, bazıları normale döndü," dedi Genge. "Yaşıyorlar. Ölmüyorlar. Hastalıkla yaşıyorlar."

Qalsody, ALS'nin genetik bir nedenini hedef alıyor. Trefiak'ın ailesinde mutasyon var. 

Trefiak, "Hayatım boyunca ailemden yirmi dörtten fazla kişinin bu hastalıkla mücadelesini kaybettiğini gördüm" dedi. 

Trefiak, kendi genetik testinin mutasyonu göstermesinin ardından aylık enjeksiyon tedavisine başladı. 

"Tekrar koşmaya başladım, bu gerçek bir mucize. Erken teşhis ve Qalsody'nin müdahalesi sayesinde bu hastalığın  iyiliğe dönmesini sürdürebildim ve bugün hayattayım. Bu ilaç olmasaydı burada olmazdım" dedi

Genge, "ALS'nin bu formuna sahip aile geçmişi olan herkesi genetik test yaptırmaya teşvik ediyoruz çünkü artık insanları gerçekten erken dönemde, herhangi bir belirti göstermeden önce görmek ve onları takip etmek istiyoruz, böylece ilk ipucuyla onları tedavi edebilir ve Paula'da olduğu gibi hastalığı gerçekten tersine çevirebiliriz" dedi.

Beaconsfield sakini ve ALS hastası Phil Lalonde dört yıldır mücadele ediyor.

"Yürüme yeteneğinizi, kendinizi besleme yeteneğinizi elinizden alıyor," dedi. "Bağımsızlığınızı tamamen elinizden alıyor çünkü her şeyi sizin için yapması için herkese ihtiyacın oluyor."

ALS hastalığının bu yeni ilaçla tedavi edilemeyeceğini söylüyordı ancak buz kovası kampanyasının, araştırmanın finansmanına yardımcı olduğunu düşünüyor.

"ALS'nin bu kısmı için araştırma yaptıkları için, ileride bize yardımcı olacak ipuçları buluyor olabilirler, herkes için daha iyi bir tedavi bulabilirler," dedi. "Bu yüzden hepimiz için umut gerçekten de burada ve bize savaşmaya ve ilerlemeye devam etme amacı veriyor." 

O da Pointe-Claire futbol turnuvaları düzenleyerek para topluyor. 

"Geçtiğimiz üç yıl içinde, Quebec ALS Derneği'ne hizmet sağlamak ve en önemlisi, bu acımasız ALS hastalığının tedavisini bulmak için araştırma yapmak amacıyla 165.000 dolardan fazla para topladık" dedi.