Trakeostomi kanül değimi ve patlak balon hakkında:
Herhangi bir firmanın bir ürünü konusunda iyi veya kötü yorum yapılabilir. Fakat firmaya cevap hakkı doğacak ve sonu gelmeyecek tartışmalardan kaçınmamız gerekiyor.
Örneğin trakeostomi kanülü alınmış, balonu patlamış. Burada balon fabrika hasarlı mı, uygulama sorunu mu? ölçü sorunu mu vs (her markanın ölçüleri, balon basıncı, çapı farklıdır, zaman içinde soluk borusu çapı değişebilir) karar verecek durumda olamıyoruz. Eğer balon fabrika hasarlı ise genellikle doktor kanülü değiştirirken bunu anlayacaktır. Bu durumda bir not yazabilir, firma bunu telafi edecektir. Bunun dışında herşey karşılıklı polemik yaratır.
Şahsi tavsiyem, kanülü değiştirmeden önce balonunu şişirerek test etmektir.
Patlama sebebi genellikle kanülün balon çapının soluk borusundan küçük olmasıdır. Hava kaçağı olmasın derken fazla hava basılıyor ve patlıyor. Bu nedenle kullandığınız markayı değiştirirken muadilini bulmak gerekiyor. Çok ender olarak trakeostomi kullanan hastalarda bir süre sonra soluk borusu gevşekliği veya kanül balonu bası yaptığı yerde çap değişikliği olabilir. Bu durumda her zaman kullandığınız kanül kaçak yapabilir.
http://rc.rcjournal.com/content/59/6/956
Yasal Uyarı
Bu site, ALS hastalığı ile ilgili haber ve bilgilendirme sitesidir. Tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Tıbbi bir durumla ilgili sorularınız için her zaman doktorunuzla görüşün.
Dr. Alper Kaya
29 Ocak 2019 Salı
27 Ocak 2019 Pazar
Bu videoyu, hayata daha geniş bakış açısı ile bakmamı sağlayan pek çok insandan biri olan Baris Ozcan Barış Özcan'a teşekkür ederek paylaşıyorum. Hepimize bir mesaj olduğunu düşünüyorum.
Videonun sonundaki mesaj Stephen Hawking ve dolayısıyla biz ALS hastalarına...
Dua edeceksek eğer, bu gelişmelerde emeği olanlara da dua edelim.
Hayatta olmak, bir mucize değil mi?
Var olmak ne büyük bir nimet değil mi?
Nefes varsa umut vardır.
İyi Pazarlar
Videonun sonundaki mesaj Stephen Hawking ve dolayısıyla biz ALS hastalarına...
Dua edeceksek eğer, bu gelişmelerde emeği olanlara da dua edelim.
Hayatta olmak, bir mucize değil mi?
Var olmak ne büyük bir nimet değil mi?
Nefes varsa umut vardır.
İyi Pazarlar
26 Ocak 2019 Cumartesi
SOLUNUM, YUTMA GÜÇLÜĞÜ, BESLENME , ZATÜRE YOĞUN BAKIM HAKKINDA
ALS hastalığında süreç yönetimi çok önemlidir. Multidisipliner (birçok branştan uzman) yaklaşımı olmayan bizim gibi ülkelerde bu sorunlar yaşanıyor ve yaşanacak gibi görünüyor.
ALS hastalarında diyafram güçsüzlüğü başladığında en çok görülen durum Zatüre (Pnömoni) riski. Bu nedenle hastalar acil veya yoğun bakıma yatırılır.
Diyafram güçsüzlüğü ilerleyicidir. ALS hastalığında sorun o2 azlığı değil co2 yüksekligidir. Yani burundan oksijen vermek o2 satürasyonu yükseltmez.
Nefes darlığı nedeniyle acil servise giden ve Oksijen verilen hastalarımız daha eve varmadan yeniden nefes darlığı yaşıyor. Çünkü burundan verilen oksijen, co2 seviyesni düşürmüyor. Nefes almamız gerektiğini solunum merkezine bildiren, co2 yüksekligidir. Diyafram güçsüzlüğü başladığında yeterli O2/co2 değişimi yapılamaz. Bu nedenle pozitif basınçla solunum desteği vermek gerekiyor.
Diyafram güçsüzlüğü başladığında solunum yollarında biriken balgam öksürükle çıkarılamaz. Zatüre riski bu yüzden yüksektir.
Zatüre, akciğerde o2/co2 değişimi kapasitesini bozar. Solunum güçlüğü, nefes darlığı başlar. Ateş yüksektir, nabız sayısı ve solunum sayısı artar. Bu hastalar mecburen yoğun bakıma yatırılır. Önce entübasyon tüpü (ağızdan soluk borusuna tüp) yerleştirilir. Pozitif basınçla (mekanik ventilatör) akciğerlere hava verilir. Enfeksiyon için yoğun antibiyotik tedavisi yapılır. Kan gazları ölçülür. Enfeksiyon takip edilir.
ALS hastalığı değil, zatüre tedavi edilmiş olur.
Hastalığın ilerleyici olması nedeniyle genellikle tekrar zatüre riskine önlem olarak trakeostomi ameliyatı yapılır. Öksüremeyen veya zayıf öksüren hastada tekrar zatüre olma ihtimali yüksektir. Bu nedenle trakeostomi kanülü balgam temizliği için kolaylık sağlamaktadır. Aspiratör cihazı ile balgam temizliği yapılabilir.
Zatüre iyileşince bazı hastalar solunum cihazına gerek duymayabilir. Bazı hastalar solunum cihazından bir süre ayrı kalabiliyor. Bu, hastanın diyafram adelesinin durumuna bağlıdır kişiye göre değişir.
Trakeostomi ameliyatı öncesinde konuşması anlaşılır seviyede olan hasta trakeostomi sonrasında da konuşabilir. Ancak hastalığın ilerleyen dönemlerinde diğer kaslarda güçsüzlük olacağı gibi konuşmayı sağlayan kaslarda da güçsüzlük olabilir.
Konuşma için özel bir konuşma kanülü şart değildir. Trakeostomi balonu indirince hasta konuşabiliyorsa günlük pratik sonrasında konuşma kanülü veya konuşma valfi kullanabilir. Ancak ALS hastalarında yutma güçlüğü başladıysa konuşma kanülü çok etkili olmuyor.
Trakeostomi (Perkütan trakeostomi) geri dönüşü olan bir ameliyattır.
Peg konusunda: Zatürenin diğer bir nedeni de yutma güçlüğü olan hastalarda gıda artıklarının soluk borusuna kaçmasıdır. Yutma güçlüğü özellikle su içerken gıcık hissi, öksürük, öğürme gibi belirtilerle başlar. Bu durumdaki ALS hastalarında hem beslenme bozukluğu hem de zatüre riski nedeniyle peg (Perkütan endoskobik gastrostomi) ameliyatı erken dönemde öneriliyor.
Peg ameliyatı da geri dönüşü olan bir ameliyattır.
ALS hastaları, solunum ve beslenme desteği ile uzun yıllar yaşayabilirler.
Şifalar diliyorum
ALS hastalarında diyafram güçsüzlüğü başladığında en çok görülen durum Zatüre (Pnömoni) riski. Bu nedenle hastalar acil veya yoğun bakıma yatırılır.
Diyafram güçsüzlüğü ilerleyicidir. ALS hastalığında sorun o2 azlığı değil co2 yüksekligidir. Yani burundan oksijen vermek o2 satürasyonu yükseltmez.
Nefes darlığı nedeniyle acil servise giden ve Oksijen verilen hastalarımız daha eve varmadan yeniden nefes darlığı yaşıyor. Çünkü burundan verilen oksijen, co2 seviyesni düşürmüyor. Nefes almamız gerektiğini solunum merkezine bildiren, co2 yüksekligidir. Diyafram güçsüzlüğü başladığında yeterli O2/co2 değişimi yapılamaz. Bu nedenle pozitif basınçla solunum desteği vermek gerekiyor.
Diyafram güçsüzlüğü başladığında solunum yollarında biriken balgam öksürükle çıkarılamaz. Zatüre riski bu yüzden yüksektir.
Zatüre, akciğerde o2/co2 değişimi kapasitesini bozar. Solunum güçlüğü, nefes darlığı başlar. Ateş yüksektir, nabız sayısı ve solunum sayısı artar. Bu hastalar mecburen yoğun bakıma yatırılır. Önce entübasyon tüpü (ağızdan soluk borusuna tüp) yerleştirilir. Pozitif basınçla (mekanik ventilatör) akciğerlere hava verilir. Enfeksiyon için yoğun antibiyotik tedavisi yapılır. Kan gazları ölçülür. Enfeksiyon takip edilir.
ALS hastalığı değil, zatüre tedavi edilmiş olur.
Hastalığın ilerleyici olması nedeniyle genellikle tekrar zatüre riskine önlem olarak trakeostomi ameliyatı yapılır. Öksüremeyen veya zayıf öksüren hastada tekrar zatüre olma ihtimali yüksektir. Bu nedenle trakeostomi kanülü balgam temizliği için kolaylık sağlamaktadır. Aspiratör cihazı ile balgam temizliği yapılabilir.
Zatüre iyileşince bazı hastalar solunum cihazına gerek duymayabilir. Bazı hastalar solunum cihazından bir süre ayrı kalabiliyor. Bu, hastanın diyafram adelesinin durumuna bağlıdır kişiye göre değişir.
Trakeostomi ameliyatı öncesinde konuşması anlaşılır seviyede olan hasta trakeostomi sonrasında da konuşabilir. Ancak hastalığın ilerleyen dönemlerinde diğer kaslarda güçsüzlük olacağı gibi konuşmayı sağlayan kaslarda da güçsüzlük olabilir.
Konuşma için özel bir konuşma kanülü şart değildir. Trakeostomi balonu indirince hasta konuşabiliyorsa günlük pratik sonrasında konuşma kanülü veya konuşma valfi kullanabilir. Ancak ALS hastalarında yutma güçlüğü başladıysa konuşma kanülü çok etkili olmuyor.
Trakeostomi (Perkütan trakeostomi) geri dönüşü olan bir ameliyattır.
Peg konusunda: Zatürenin diğer bir nedeni de yutma güçlüğü olan hastalarda gıda artıklarının soluk borusuna kaçmasıdır. Yutma güçlüğü özellikle su içerken gıcık hissi, öksürük, öğürme gibi belirtilerle başlar. Bu durumdaki ALS hastalarında hem beslenme bozukluğu hem de zatüre riski nedeniyle peg (Perkütan endoskobik gastrostomi) ameliyatı erken dönemde öneriliyor.
Peg ameliyatı da geri dönüşü olan bir ameliyattır.
ALS hastaları, solunum ve beslenme desteği ile uzun yıllar yaşayabilirler.
Şifalar diliyorum
22 Ocak 2019 Salı
Fiziksel Engelliler için Yardımcı Teknoloji Ürünleri
Ellerini, ayaklarını kullanamayan veya kas güçsüzlüğü
olanlar, konuşma, görme engelliler için pek çok yardımcı teknoloji ürünleri mevcuttur.
Bu ürünler, genellikle güçsüz kasların daha az güç sar federek kullanabileceği
ara birimlerden oluşur.
Fiziksel beceri
gerektiren ürünler
Kas güçsüzlüğü nedeniyle fiziksel klavye kullanamayanlar
için bazı çözümler mevcuttur. Örneğin:
Cep telefonu, tablet, Mouse, joystick, zil düğmesi, lazerli
gözlük (baş hareketi), Eyetouch gözlük (göz kırpma), Haydi switch (pedal,
buton), Smartnav, Eviacam yazılımı…
Yukarıda söz edilen ürünler kişisel duruma göre seçilmelidir.
Göz takip sistemi
Göz hareketleri (sağa-sola / yukarı-aşağı) sağlam, göz
kapaklarının açık olması gerekiyor.
Göz bilgisayarı olarak biliniyor. Bir göz takip cihazı ve
bir bilgisayar gerekiyor.
Bu cihazlarda en önemli konu, hastanın pozisyonuna göre en
uygun monitör açısı ve konumunu belirlemektir. Monitör veya laptop tutucu aksesuar
çok önemlidir.
Kalibrasyon güvenirliği ve hedefleme hassasiyeti göz takip cihazının
özelliklerine göre değişir.
Her hasta göz bilgisayarı kullanamayabilir. Mutlaka deneyin
sonra karar verin.
Dünyada göz takip cihazı üreten firmalar çoğunlukla araştırma
amaçlı ürünleri pazarlıyorlar. Bunun yanında yardımcı teknoloji amacıyla
kullanılan ürünler de satan firmalar var.
Göz takip (Eyetracking) ürünleri içinde en önde gelen firma Tobii firmasıdır. Hem araştırma hem
yardımcı teknoloji hem de oyun amaçlı kullanılabilir ürünleri var. Bunlardan en
çok bilineni Tobii Dynavox yardımcı
teknoloji ürünleridir.
Firma İsveç ve Amerika'da faaliyet göstermektedir. Tüm
dünyada yaygın temsilciliği vardır. Türkiye’de de temsilcisi bulunmaktadır. http://www.engelsizurunler.com.tr
Tobii dışında dünyada yardımcı teknoloji ürünleri pazarlayan
diğer bilinen firmalar;
Lc technologies -
Eyegaze https://eyegaze.com/products/eyegaze-edge/
Mygaze http://www.mygaze.com/
Smarttekas
EyeNavigator Göz Takip Sistemi: Yerli teknoloji ve yazılım firmasıdır. Tobii
4c göz takip cihazı ile çalışan Eye Navigator yazılımı mevcuttur. Türkçe
iletişim yazılımı, metin okuyucu ile birlikte geliyor.
Bunların dışında oyun amaçlı üretilmiş göz takip cihazları
ile çalışan yazılımlar var.
Tobii 4c göz
takip cihazı ile çalışan yazılımlar:
Windows 10 Göz takip beta: Windows 10 son sürümle birlikte
yazılım yüklü geliyor. Göz takip cihazını usb portuna bağlamak yeterli. Sanal
Klavye İngilizcedir. Bilgisayar kullanmak, yazı yazmak ve internette dolaşmak mümkündür.
Optikey, ücretsiz
bir iletişim yazılımı. Tobii eyeX, Tobii 4c, Eyetribe, Tobii pceye serisi göz
takip cihazları ile uyumludur. Türkçe menü ve karakterler mevcuttur. Windows işletim sisteminde çalışır, bilgisayar
kullanmak, yazı yazmak ve internette dolaşmak mümkündür.
Gazespeaker:
Tobii 4c göz takip cihazı le çalışıyor, hazır Türkçe menüleri var.
Yararlı bağlantılar
Düzenleme tarihi: 22.01.2019
Alper Kaya
15 Ocak 2019 Salı
Bakır ATSM (CuATSM) hakkında
Son zamanlarda, Avustralya'da Faz 1 klinik çalışmasının sonuçları hakkında bir haber yayınlandı. Seçici olarak hücrelere bakır ulaştırabilen bir bileşik olan Bakır ATSM'yi (CuATSM) inceleyen çalışmanın sonuçlar ilk olarak Aralık ayında Glasgow'daki Uluslararası Sempozyumumuzda sunuldu.
Ancak, CuATSM henüz bir klinisyenin tedavi olarak yazabileceği bir aşamada değildir. İlaç gelişimi, herhangi bir maddenin bir ilaç olarak onaylanmadan önce önemli titiz kontrollerden geçmesi gereken uzun bir yolculuktur. Bu deneme, ilaç geliştirme sürecinde önemli bir ilktir.
Bildirilen faz 1 denemesi, yalnızca CuATSM'nin güvenliğini ve dozajını test etmek için tasarlandı. Araştırmacılar, bu ilacın kullanımının güvenli olduğunu göstermiştir. Tarihsel olarak, gelecek vaat eden birçok ilaç bu aşamada başarısız oldu ve bu aşamaya gelip geçmek, ilacın daha da gelişmesi için hayati önem taşıyor. Bir sonraki ve önemli aşama, denemeyi daha fazla sayıda insan üzerinde yapmak ve gerçekten hastalığın ilerleyişini değiştirip değiştiremeyeceğini görmek.
ALS'li insanlara, ailelerine ve bakıcılarına bu tür habelerde hikayelerde olabildiğince doğru ve gerçekçi davranma görevimiz var. Gerçekçi olmalı ve ümit vaat eden erken verileri bir ilaç gibi algılamamalıyız.
Veriler, ALSFRS-R'nin ortalama düşüş oranının gözlemsel kontrol gruplarından daha düşük olduğunu göstermesine rağmen, küçük bir açık etiketli Faz 1 çalışmasından hastalığın % 70 oranında yavaşladığını iddia etmek doğru mudur ve bu doğrulanabilir mi? Bunu bulmak için, asıl çalışmanın detaylarına ve onun verilerine gerçekçi olarak bakmalıyız.
Çalışma
İlk olarak, deneme, öncelikle güvenli bir ilaç dozu bulmak ve etkinliği (hastalığa karşı etkililiği) belirlemek için tasarlanmamış olan bir Faz 1 denemesidir. Bu denemeler normalde sadece az sayıda katılımcı kullanır.
Asıl amaç , asgari yan etkilerle alınabilecek doz olan Faz 2 için önerilen bir dozu tanımlamaktı. Bu, daha sonra, hastalık semptomları üzerindeki etkilere de bakılacak olan daha büyük bir klinik çalışmada test edilebilecek olan dozajdır.
Çalışma 'açık etiketli' bir denemedir. Açık etiket, katılımcılar da dahil olmak üzere katılan herkese, bir plasebo verilmek yerine, ilacı aldıklarını bildiği anlamına gelir.
Çalışmada, 32 katılımcı (29 çalışmayı tamamladı), her bir dozaj grubuna farklı bir miktarda CuATSM (ya da 3, 12, 36) verilen beş 'dozaj' grubuna ayrıldı. Güvenlik ve farmakokinetik (PK) verilerine dayanarak (vücudun maddeyi nasıl karşıladığını belirlemek için) önerilen doz 72 mg / gün olarak belirlenmiştir.
Deneme sırasında, her bir kişiye ALSFRS-R skoru, zorlu vital kapasite (FVC) ile solunum fonksiyonu ve Edinburgh Bilişsel ve Davranışçı (ECAS) skoru ile bilişsel fonksiyon açısından hastalık şiddeti değerlendirmesi yapıldı. Bunlar başlangıçta ve günlük CuATSM tedavisinin birinci ve altıncı ayından sonra ölçüldü. Nazal basıncı (SNP) ve hastalığın ilerlemesinin idrar p75 biyobelirteci de ölçüldü, ancak bu veri rapor edilmedi.
Raporlanan veriler (ALSFRS-R ve FVC) 72mg / gün grubundan geliyor. Ortalama verileri, PRO-ACT veri tabanında ALS'li 8.600 kişiden oluşan tarihi bir kontrol grubuyla karşılaştırıldı.
Altı aylık bir süre boyunca uyumlu gruplar karşılaştırıldığında, 72mg / gün grubundan elde edilen sonuçlar:
Akciğer fonksiyonu (FVC için% +1.1 öngörülen / ay -% -2.24 öngörülen / ay)
Gelişmiş bilişsel yetenek (ECAS puanı için +10 puan - değişiklik yok *)
Ortalama hastalık ilerlemesi oranı (ALSFRS-R'de beklenen -1.02 puan / ay - ay -0.29 puan / ay)
* Diğer çalışmalarda kontrol deneklerinde bilişsel işlevde bazı gelişmeler bildirilmiştir . Bu, katılımcıların testlere daha aşina olmalarıyla ilgili olabilir.
Gerçek değeri göz önüne alındığında, verilerin umut verici görünüyor. Bununla birlikte, bir test sadece az sayıda insanda yapıldığında, bazen biraz yanıltıcı bir sonuç alabilirsiniz. Bu nedenle, bu noktada verileri yorumlarken fazla iyimser olmamaya dikkat göstermeliyiz.
Sonuçları yorumlamada dikkat edilmesi gereken özellikler:
Bu, yalnızca az sayıda katılımcı ile yapılan bir denemedir. ALS heterojen bir hastalıktır, yani her insanın hastalığı farklıdır. Hastalığın ilerlemesi doğrusal değildir ve ALS'li kişilerde kısa süreler boyunca yavaşlayabilir, duraklatabilir veya hatta tersine dönebilir. Deneme 24 hafta boyunca yapıldı. ALS'li kişilerin kontrol veri setlerinde, altı aylık bir süre zarfında, bir deneye katılan tüm katılımcıların dörtte birinin, aktif olmasa bile, ALSFRS puanlarında yavaş veya durmuş düşüş dönemleri göstereceği gösterilmiştir. Bu olgulardan birkaçı, çok az sayıda katılımcı içeren bir denemede hesaba katılırsa, veriler her iki yönde de ciddi şekilde etkilenebilir.
Deneme, 'açık etiket' idi, yani katılımcılar ilacı aldıklarını biliyorlardı. Açık etiket, hem katılımcının hem de klinisyenin, hemşirenin (ALSFRS veya ECAS puanını kaydeden kişi), katılımcının, her birinin görüş ve yaklaşımlarını değiştiren (bilinçli veya başka şekilde) gerçek ilacı aldığını bildiği anlamına gelir.
Hazır veri tabanı (pro-act) kontroller kullanılmıştır. Bu, deneysel verileri karşılaştırmak ALS'li ortalama bir 'sanal' kişiye dayanır . Geçmişte diyafram pacing gibi diğer klinik çalışmalardan geçmiş kontrol verilerinin kullanımının son derece yanıltıcı olabileceğini biliyoruz.
Dikkat çekici olan, 'CuATSM hastalardaki ilerlemesini yüzde 70 oranında yavaşlattı' başlığı, gruptaki sadece az sayıda katılımcı ile progresyon varyasyonu potansiyeli göz önüne alındığında, amacını aşan zorlama bir yorumlama ve abartma olduğunu düşündürüyor. Ayrıca, ALSFRS puan ölçeği doğrudan yaşam beklentisine uygun değildir.
Sırada ne var?
Şimdi gerekli olan, CuATSM'yi çok sayıda insanla yapılan bir takip çalışmasında test etmektir. Harika bir haber, bunun gerçekleşeceği yönünde. Daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır ve CuATSM'nin randomize edilmiş, plasebo kontrollü Faz 2 klinik çalışmasında planlanmaktadır. Faz 2 denemesi bu yıl Sydney ve Melbourne'da başlayacak.
Bu küçük doz belirleyici denemeden elde edilen sonuçların doğrulanabileceğini ve CuATSM'nin ALS için etkili bir tedavi sağlayacağını umuyoruz.
Lütfen dikkat: CuATSM özel bir bileşiktir ve bakır (yüksek dozlarda zehirli olabilir) takviyesi almakla aynı değildir.
Original abstract (International Symposium on ALS/MND (CLT – 26)
ALS Untangled report #43: copper
Orijinal basın duyurusu
Ancak, CuATSM henüz bir klinisyenin tedavi olarak yazabileceği bir aşamada değildir. İlaç gelişimi, herhangi bir maddenin bir ilaç olarak onaylanmadan önce önemli titiz kontrollerden geçmesi gereken uzun bir yolculuktur. Bu deneme, ilaç geliştirme sürecinde önemli bir ilktir.
Bildirilen faz 1 denemesi, yalnızca CuATSM'nin güvenliğini ve dozajını test etmek için tasarlandı. Araştırmacılar, bu ilacın kullanımının güvenli olduğunu göstermiştir. Tarihsel olarak, gelecek vaat eden birçok ilaç bu aşamada başarısız oldu ve bu aşamaya gelip geçmek, ilacın daha da gelişmesi için hayati önem taşıyor. Bir sonraki ve önemli aşama, denemeyi daha fazla sayıda insan üzerinde yapmak ve gerçekten hastalığın ilerleyişini değiştirip değiştiremeyeceğini görmek.
ALS'li insanlara, ailelerine ve bakıcılarına bu tür habelerde hikayelerde olabildiğince doğru ve gerçekçi davranma görevimiz var. Gerçekçi olmalı ve ümit vaat eden erken verileri bir ilaç gibi algılamamalıyız.
Veriler, ALSFRS-R'nin ortalama düşüş oranının gözlemsel kontrol gruplarından daha düşük olduğunu göstermesine rağmen, küçük bir açık etiketli Faz 1 çalışmasından hastalığın % 70 oranında yavaşladığını iddia etmek doğru mudur ve bu doğrulanabilir mi? Bunu bulmak için, asıl çalışmanın detaylarına ve onun verilerine gerçekçi olarak bakmalıyız.
Çalışma
İlk olarak, deneme, öncelikle güvenli bir ilaç dozu bulmak ve etkinliği (hastalığa karşı etkililiği) belirlemek için tasarlanmamış olan bir Faz 1 denemesidir. Bu denemeler normalde sadece az sayıda katılımcı kullanır.
Asıl amaç , asgari yan etkilerle alınabilecek doz olan Faz 2 için önerilen bir dozu tanımlamaktı. Bu, daha sonra, hastalık semptomları üzerindeki etkilere de bakılacak olan daha büyük bir klinik çalışmada test edilebilecek olan dozajdır.
Çalışma 'açık etiketli' bir denemedir. Açık etiket, katılımcılar da dahil olmak üzere katılan herkese, bir plasebo verilmek yerine, ilacı aldıklarını bildiği anlamına gelir.
Çalışmada, 32 katılımcı (29 çalışmayı tamamladı), her bir dozaj grubuna farklı bir miktarda CuATSM (ya da 3, 12, 36) verilen beş 'dozaj' grubuna ayrıldı. Güvenlik ve farmakokinetik (PK) verilerine dayanarak (vücudun maddeyi nasıl karşıladığını belirlemek için) önerilen doz 72 mg / gün olarak belirlenmiştir.
Deneme sırasında, her bir kişiye ALSFRS-R skoru, zorlu vital kapasite (FVC) ile solunum fonksiyonu ve Edinburgh Bilişsel ve Davranışçı (ECAS) skoru ile bilişsel fonksiyon açısından hastalık şiddeti değerlendirmesi yapıldı. Bunlar başlangıçta ve günlük CuATSM tedavisinin birinci ve altıncı ayından sonra ölçüldü. Nazal basıncı (SNP) ve hastalığın ilerlemesinin idrar p75 biyobelirteci de ölçüldü, ancak bu veri rapor edilmedi.
Raporlanan veriler (ALSFRS-R ve FVC) 72mg / gün grubundan geliyor. Ortalama verileri, PRO-ACT veri tabanında ALS'li 8.600 kişiden oluşan tarihi bir kontrol grubuyla karşılaştırıldı.
Altı aylık bir süre boyunca uyumlu gruplar karşılaştırıldığında, 72mg / gün grubundan elde edilen sonuçlar:
Akciğer fonksiyonu (FVC için% +1.1 öngörülen / ay -% -2.24 öngörülen / ay)
Gelişmiş bilişsel yetenek (ECAS puanı için +10 puan - değişiklik yok *)
Ortalama hastalık ilerlemesi oranı (ALSFRS-R'de beklenen -1.02 puan / ay - ay -0.29 puan / ay)
* Diğer çalışmalarda kontrol deneklerinde bilişsel işlevde bazı gelişmeler bildirilmiştir . Bu, katılımcıların testlere daha aşina olmalarıyla ilgili olabilir.
Gerçek değeri göz önüne alındığında, verilerin umut verici görünüyor. Bununla birlikte, bir test sadece az sayıda insanda yapıldığında, bazen biraz yanıltıcı bir sonuç alabilirsiniz. Bu nedenle, bu noktada verileri yorumlarken fazla iyimser olmamaya dikkat göstermeliyiz.
Sonuçları yorumlamada dikkat edilmesi gereken özellikler:
Bu, yalnızca az sayıda katılımcı ile yapılan bir denemedir. ALS heterojen bir hastalıktır, yani her insanın hastalığı farklıdır. Hastalığın ilerlemesi doğrusal değildir ve ALS'li kişilerde kısa süreler boyunca yavaşlayabilir, duraklatabilir veya hatta tersine dönebilir. Deneme 24 hafta boyunca yapıldı. ALS'li kişilerin kontrol veri setlerinde, altı aylık bir süre zarfında, bir deneye katılan tüm katılımcıların dörtte birinin, aktif olmasa bile, ALSFRS puanlarında yavaş veya durmuş düşüş dönemleri göstereceği gösterilmiştir. Bu olgulardan birkaçı, çok az sayıda katılımcı içeren bir denemede hesaba katılırsa, veriler her iki yönde de ciddi şekilde etkilenebilir.
Deneme, 'açık etiket' idi, yani katılımcılar ilacı aldıklarını biliyorlardı. Açık etiket, hem katılımcının hem de klinisyenin, hemşirenin (ALSFRS veya ECAS puanını kaydeden kişi), katılımcının, her birinin görüş ve yaklaşımlarını değiştiren (bilinçli veya başka şekilde) gerçek ilacı aldığını bildiği anlamına gelir.
Hazır veri tabanı (pro-act) kontroller kullanılmıştır. Bu, deneysel verileri karşılaştırmak ALS'li ortalama bir 'sanal' kişiye dayanır . Geçmişte diyafram pacing gibi diğer klinik çalışmalardan geçmiş kontrol verilerinin kullanımının son derece yanıltıcı olabileceğini biliyoruz.
Dikkat çekici olan, 'CuATSM hastalardaki ilerlemesini yüzde 70 oranında yavaşlattı' başlığı, gruptaki sadece az sayıda katılımcı ile progresyon varyasyonu potansiyeli göz önüne alındığında, amacını aşan zorlama bir yorumlama ve abartma olduğunu düşündürüyor. Ayrıca, ALSFRS puan ölçeği doğrudan yaşam beklentisine uygun değildir.
Sırada ne var?
Şimdi gerekli olan, CuATSM'yi çok sayıda insanla yapılan bir takip çalışmasında test etmektir. Harika bir haber, bunun gerçekleşeceği yönünde. Daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır ve CuATSM'nin randomize edilmiş, plasebo kontrollü Faz 2 klinik çalışmasında planlanmaktadır. Faz 2 denemesi bu yıl Sydney ve Melbourne'da başlayacak.
Bu küçük doz belirleyici denemeden elde edilen sonuçların doğrulanabileceğini ve CuATSM'nin ALS için etkili bir tedavi sağlayacağını umuyoruz.
Lütfen dikkat: CuATSM özel bir bileşiktir ve bakır (yüksek dozlarda zehirli olabilir) takviyesi almakla aynı değildir.
Original abstract (International Symposium on ALS/MND (CLT – 26)
ALS Untangled report #43: copper
Orijinal basın duyurusu
12 Ocak 2019 Cumartesi
Sevgiye tutunacağız
Hayat bazen sana iyi davranır, şımartır.
Sonra her nedense seninle ilgili başka planlar yapar, başka bir yol çizer sana...
Herşey yarım kalır, tam arada kalırsın geçmişle geleceğin ortasında bir yerlerde. Asılı kalırsın zamanda... Geçmişe bakakalırsın; uzaklaşıp kaybolan geçmişe...
Oysa zaman seni hiç de umursamaz.
Tam bir boşluktasındır...
Sevgiye tutunursun... Seni, sana ve hayata bağlayan sevgiye...
Geçmişinle vedalaşmadan önce o boşlukta salınır durursun... Sonra, acı bir bir gülümseme ile geçmişini uğurlarsın...
Ve sonsuzluk içinde bir yer edinirsin; sevgiye tutunan bir avuç insanoğlu ile birlikte...
Jason Becker bu şarkıda şöyle diyor:
Bu benim hikayem ve bir bakıma herkesin hikayesi. Hayatta hepimiz sadece mutlu olmaya çalışıyoruz. İnsanlar neredeyse 30 yıl sonra ALS ile mutlu olabileceğim için şaşırıyorlar. Ben bile bazen bunun nasıl mümkün olduğunu merak ediyorum. Bu şarkı son 30 yıl için basit bir cevaptır. Bu videonun çoğu aklımda yer alıyor. Kendi kendime konuşuyorum, cevaplar arıyorum, geçmişi ve sevdiğim insanların bazılarını düşünüyorum ve hepsi müzikte ortaya çıkıyor.
Sonra her nedense seninle ilgili başka planlar yapar, başka bir yol çizer sana...
Herşey yarım kalır, tam arada kalırsın geçmişle geleceğin ortasında bir yerlerde. Asılı kalırsın zamanda... Geçmişe bakakalırsın; uzaklaşıp kaybolan geçmişe...
Oysa zaman seni hiç de umursamaz.
Tam bir boşluktasındır...
Sevgiye tutunursun... Seni, sana ve hayata bağlayan sevgiye...
Geçmişinle vedalaşmadan önce o boşlukta salınır durursun... Sonra, acı bir bir gülümseme ile geçmişini uğurlarsın...
Ve sonsuzluk içinde bir yer edinirsin; sevgiye tutunan bir avuç insanoğlu ile birlikte...
Jason Becker bu şarkıda şöyle diyor:
Bu benim hikayem ve bir bakıma herkesin hikayesi. Hayatta hepimiz sadece mutlu olmaya çalışıyoruz. İnsanlar neredeyse 30 yıl sonra ALS ile mutlu olabileceğim için şaşırıyorlar. Ben bile bazen bunun nasıl mümkün olduğunu merak ediyorum. Bu şarkı son 30 yıl için basit bir cevaptır. Bu videonun çoğu aklımda yer alıyor. Kendi kendime konuşuyorum, cevaplar arıyorum, geçmişi ve sevdiğim insanların bazılarını düşünüyorum ve hepsi müzikte ortaya çıkıyor.
7 Ocak 2019 Pazartesi
10 Ocak ALS TV canlı yayındayız
Yoğun bakım ünitesi, yaşama tutunmak için en büyük fırsattır.
Dr. Nilüfer Şenbecerir ile ALS hastalarının yoğun bakım macerasını konuşacağız. Ama ondan önce sıradışı bir yaşam mücadelesini dinleyeceğiz. Uluslararası, zamana karşı müthiş bir uçak yolculuğu.
Farklı ülkelerin trakeostomi konusunda yaklaşımı, sosyal ve tıbbi olanakları konuşacağız.
Danimarka'dan konuklarımız olacak
10 Ocak Perşembe saat 19:00
ALS TV canlı yayındayız
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)