Yasal Uyarı

Bu site, ALS hastalığı ile ilgili haber ve bilgilendirme sitesidir. Tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Tıbbi bir durumla ilgili sorularınız için her zaman doktorunuzla görüşün. Dr. Alper Kaya

31 Ekim 2013 Perşembe

Mukus tıkacı, aspirasyon sorunları


Özellikle kuru havalarda trakeostomi + ventilatör kullanan hastalarda bronş sekresyonu koyulaşır. Bu durumda bronşların iç yüzeyindeki silya denilen hareketli hücreler bu koyulaşmış balgamı hareketlendiremez. Hava akımının akciğerde en fazla olduğu çatallanma olam bronş dalında balgam giderek kurur, birikir, sertleşir. Bazen tamamen hava geçişini kapatır. Bu duruma mukus tıkacı denir. Aspirasyonu çok zor olur. Serum fizyolojik verilerek ambu yapmak, sonra aspirasyon yapmak gibi yöntemlerle temizlenebilir fakat hastayı ve yakınını zor durumda bırakır.
Bu durumu önlemek için alınacak önlemler şunlardır:
Yeterli sıvı almaya gayret etmek: Buradaki su gereksinimi, "su çok sağlıklı içmek lazım tabi" gereksinimi değil. Özellikle, yakınlarımız gibi trakeostomili hastalarda su; konforlu ve sıkıntısız bir sürecin en önemli etkenlerinden biri. Ne yapın edin, 1.5 litreye tamamlamaya çalışın. Aspirasyondaki rahatlığı, tıkanmaların azlığını göreceksiniz.

Diğer önemli konu da nemlendirici aksesuar kullanımıdır. Ventilatörden gelen hava yeteri kadar ısıtılmaz ve nemlendirilmezse mukus tıkacı oluşur. Ayrıca hasta üşür. Çünkü oda ısısı doğrudan ciğere gittiği için (burun devre dışı) hasta içten ısı kaybeder.
Çözüm: Hme filtre, daha iyisi elektrikli ısıtıcı-nemlendirici cihaz. Dikkat! Elektrikli ısıtıcı nemlendirici sık temizlenmeli, bakteri üretiyor!



Kaynak 

25 Ekim 2013 Cuma

Zehra'nın Öyküleri


Ankara Kitaplığı Özel Ödülü kazanan Zehra, henüz çaresi bulunmayan Motor Nöron Hastalığı (MNH/ALS) ile mücadele ediyor ve vücudunda kullanabildiği tek organı olan gözleri ile çocuk öyküleri yazıyor. Zehra eserlerini www.zehra.madenli.com internet adresinde okuyucuları ile paylaşıyor.  Sadece bu hastalıkla mücadele eden diğer hastalara değil hepimize örnek olan Zehra’nın haberi ile ilgili internet linkini tıklayınız

Özgeçmiş: Zehra Akbağ 1966 Tuzluca, Iğdır'da doğdu. Yedi yaşında ailece İstanbul'a göçdüler. Öğrencilik yıllarında uzun koşularda atletizm dereceleri yapan Zehra, İstanbul Tekstil Meslek lisesinden mezun olduktan sonra bu alanda uzun yıllar Derimod, Karahan Textile gibi büyük şirketlerde İmalat Planlamacısı olarak çalıştı.
1999-2000 yıllarında dil eğitimi için geldiği Kanada'a Sinan Madenli ile tanıştı. 2000-2004 Yılları arasında Gaat/ADSA/Walmart için Senior Quality Assurance Specialist olarak çalıştı. 2000-2004 yılları arasında birçok Avrupa ülkesinde görev yaptı. 2004 yılında Sinan Madenli ile evlenip Kanada'ya yerlesti.
Toronto'da dil eğitimini George Brown Collage ESL bölümünde pekiştirdikten sonra yine aynı kolejin Fashion Management bölümünü bitirdi. Mezun olduğu yılın sonunda kendisine ALS teşhisi kondu. Hızlı bir kötüleşme süreci sonrası tüm hareket, konuşma ve yutkunma yeteneklerini kaybetti.
Şu anda tek calışan uzvu olan gözleri ile kullandığı özel bir bilgisayar aracılığı ile hikayeler yazmaktadır. Zehra Toronto Kanada'da eşi Sinan Madenli ile  birlikte yaşam savaşı vermeğe devam etmektedir. Zehranın tüm yazıları ve daha detaylı bilgi için lütfen Zehra'nın internet sitesini ziyaret ediniz. www.zehra.madenli.com

Ödül Kabul Konuşması: Geçmiş zamanlar anı defterine benzer. Zaman zaman açılıp okunur. Dolaşırken tozlu sayfalar arasında; daha önceden yapmak isteyipte bir türlü vakit bulamayıp, yapamadığımız hayallerimizle karşılaşırız.
Hala yapılma şansı olanlar için uğraşılır.
Ben de böyle geçmişi düşündüğüm bir dönemde, Birol beyin önerisiyle, Ankara Kütüphanesinin çalısmalarıyla tanıştım. Çok heyecan verici idi.
Malesef ben bir ALS hastasıyım. Kullanabildiğim tek organım gözlerim. Şimdi her harfini, noktasını, virgülünü gözümü kırparak yazdığım yazılarımı bu işin ustatlarına sunma şansı veriyorlardi.
Dünyamda yeni bir pencere açılmıştı. Bana kendimi kaynar sulardan, serin sulara geçmenin, yağmurun arkasından doğan gök kusağının renkliliğini, yaz aksamlarının ateş böceklerinin mutluluğu gibi hisleri yaşatınız.
Hayatimda bir dönüm noktası olan bugün, içimizin karanlığındaki elması bulup onu işleyip pırlantaya çeviren; tüm Ankara Kütüphanesi çalışanlarının emeği geçen herkesin ellerini öpüyorum.
Benim tenimde can, gözümde cevher olan, beni her zorlukta destekleyen, kader yoldaşım eşim Sinan’a da minnettarlağımı sunuyorum.
Rabbim yaptığınız her güzel işte sizinle olsun.

7 Ekim 2013 Pazartesi

Pnömokok aşısı

PNÖMOKOKLARA KARŞI YENİ SİLAH: 23 DEĞERLİKLİ POLİSAKKARİT PNÖMOKOK AŞISI
 Giderek artan antibiyotik direncinin de eşlik ettiği invaziv pnömokok enfeksiyonlarının mortalite ve morbidite oranları özellikle gelişen ülkelerde hala çok yüksektir. 93 Pnömokok serotipinin 20’si invaziv hastalıkların %80’inden sorumludur.
Hastalığın önlenmesi aşı geliştirilirken en çok etken olarak saptanan pnömokok serotipleri kullanılmıştır. İlk üretilen aşı olan polisakkarit aşı bakterinin polisakkarid kapsülünden elde edilmiş antijenik materyeli içermektedir. 23 değerlikli polisakkarit aşı 1983’te lisans almıştır.
Ülkemizde de bazen depolarda bulunmayan aşı Pneumo-23 adıyla pazarlanmaktadır. Aşının dezavantajı küçük çocuklarda bağışıklık oluşturamamasıdır, bu nedenle polisakkarit aşı 65 yaşın üstündeki yaşlılar ve 19-64 yaş arası altta yatan hastalıkları nedeniyle risk altındakilere önerilmektedir.
Öneri 65 yaş ve üstüne tek bir doz, 19-64 yaş araında ek kronik hastalığı (kardiyovasküler hastalıklar, astım dahil akciğer hastalıkları, diabet, alkolizm, kronik karaciğer hastalığı gibi ) olan, sigara içenler ile huzurevi yada uzun süreli bakımevlerinde kalan erişkinlere yine tek bir doz uygulanmasıdır. İki doz arasında önerilen süre en az 5 yıldır.

İLAÇ HABER AKTÜEL ● Aralık 2012 ● 31
Uzm.Dr.Bülent Pişmişoğlu
Göğüs Hastalıkları Uzmanı