Basın bültenini buradan indirebilirsiniz
İstanbul’dan İstanbul
Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü (Prof.
Dr. Yeşim Parman) ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji
kliniği (Prof. Dr. Piraye Oflazer) Adana’dan Çukurova Üniversitesi
Tıp Fakültesi Nöroloji kliniği (Prof. Dr. Filiz Koç), Antalya’dan
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji kliniği (Prof. Dr.
Hilmi Uysal), Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji kliniği (Doç. Dr. Aylin
Yaman) ortak tek merkez olmak üzere 1 Temmuz 2022 tarihi itibariyle NEALS
üyeliğine kabul edilmişlerdir. Northwestern Üniversitesinden Doç. Dr. Hande Özdinler’e desteği
için teşekkür ederiz.
Kuzeydoğu Amiyotrofik
Lateral Skleroz Konsorsiyumu (Northeast ALS Consortium- NEALS) 1995
yılında Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) ve Motor Nöron Hastalığı (MNH)
konusundaki bilimsel gelişmeleri hızla klinik araştırmalara ve bu hastalığa
sahip olan kişiler için yeni tedavilere dönüştürmek amacıyla kurulmuştur.
NEALS’in Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Kanada (5), Türkiye (3),
Meksika (3), İtalya (2), Japonya (1), Avustralya (1), İsrail (1) gibi
ülkelerdeki merkezleri içeren 130’dan fazla üyesi bulunmaktadır.
Konsorsiyum, üyelik başvurusunu ALS/MNH konusunda klinik deneyler yapacak her türlü alt yapıya sahip olmak, uzun yıllar bu konular üzerinde çalışmış ve çalışmaya devam eden alanda yetkin nöroloji uzmanları bulunmak koşulu ile sağlık kurumlarının üyelik başvurusunu kabul etmektedir.
Bir NEALS üyesi, ALS/MNH konusunda
çalışmalar yapan bilim insanları ile ortak projeler yapmak, fikir alış
verişinde bulunmak, klinik araştırmaların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi
için gerekli her türlü eğitim ve sertifika programlarına katılma, konuyla
ilgili klinik verilere, eğitim setlerine, yapılan çalışmaların içeriklerine
erişebilme, yapacakları araştırmalara sponsor bulma, düzenli toplantılara
katılma gibi pek çok avantaj yanı sıra konuyla ilgili araştırmalara kendi
hastalarının katılmasını sağlama ve deneme ilaçlarına ücretsiz olarak erken
erişim imkanı gibi avantajlara sahiptir.
·
Kısaca bu iş birliği Türkiye’deki ALS hastalarının çalışmaya dahil edilme
kriterlerini karşılama koşulu ile NEALS şemsiyesi altında yürütülen klinik
araştırmalara katılma fırsatı yanı sıra geliştirilen ya da sahaya sürülmeye
hazır ilaçlara erken erişimin kapısını aralayacaktır.
·
Ancak bu durumun bugünden yarına olabilecek bir iş olmadığı, hedeflenen
aşamaya gelebilmek için halen kat edilecek çok yolumuzun olduğu
unutulmamalıdır.
·
Bütün bu gelişmeleri yakalamak, olası tedavi seçeneklerine erişim için
ayakta durmak, mücadele etmek ve yaşamak gereklidir. Bu nedenle zihinsel,
ruhsal ve sosyal açıdan daha sağlıklı yaşayabilmek, kısacası hastaların yaşam
kalitelerinin artırılması adına;
·
Tüm hasta ve hasta yakınlarının her türlü sosyal güvenlik haklarının
korunması, hasta yönetiminde kritik rol oynayan değişik disiplinlerden konuda
yetkin hekimler, yardımcı sağlık personellerinin yetiştirilmesi ve hizmet içi
eğitime tabi tutulması, hastalar için gerekli olan solunum, beslenme, iletişim
sistemi (ADİS), mobilize olabilme konusunda gerekli her türlü cihazın ivedi
temini hususunu kamuoyunun dikkatine sunarız.
ALS/MNH Hastalığı Hakkında
Amiyotrofik Lateral
Skleroz, beyin ve omurilikte motor nöron ölümüne bağlı ilerleyici, ağrısız kas
güçsüzlüğü ile karakterize nörodejeneratif bir hastalıktır. Klinikte,
hastalığın başlangıç bölgesine göre değişik belirtiler izlenir. Bulbar başlangıçlı
hastalığı olan kişilerde yüz, dil ve yutma kaslardaki güçsüzlüğe bağlı konuşma
ve ardından yutma güçlüğü (dizartri ve disfaji), spinal başlangıçlı hastalığı
olan kişilerde üst uzuv veya alt uzuvların alt kas gruplarında asimetrik
güçsüzlük ile kendini gösterir. ALS’nin pür motor hastalık olduğu kavramı
artık terk edilmiştir. Aslında, hastaların %50’sinde bilişsel işlev
bozukluğunun ve hastaların %15’inde frontotemporal demansın meydana geldiği
yıllardır bilinmektedir. Bu nedenle motor olmayan semptomlar, davranış
değişiklikleri ve bilişsel etkilenme de dahil olmak üzere klinik sunum önemli
farklılıklar gösterir.
ALS genellikle ailede
hastalık öyküsü olmaksızın (sporadik ALS) ortaya çıkar, ancak hastaların
%5-15’inde genetik kalıtım (ailesel ALS) söz konusudur. Ailesel formda hastalık
genellikle otozomal dominant olarak kalıtılır. Hastalığa neden olan en yaygın
gen mutasyonları, C9ORF72 ve süperoksit dismutaz 1 (SOD 1) genlerindedir. Bu
mutasyonların hastalığa nasıl neden olduğu konusu halen araştırmacıların ilgi
odağıdır.
Çok sebepli bir
hastalık olması sebebiyle günümüzde tedavisi bulunmamaktadır. FDA onayı almış
hali hazırda Riluzol (ağız yoluyla verilir) ve Edaravone (damar içine verilir)
olmak üzere iki ilaç bulunmaktadır. Her iki ilacın hastalığın gidişatı üzerine
olan etkisi tartışmalıdır. Hastalığın tedavisine yönelik çalışmalar bireysel,
kurumsal, hükümetler nezdinde devam etmektedir.
ALS hastalığında iyi
bir tıbbi bakım, solunum ve beslenme desteği ve ALS hastasına bakım verenler,
aile bireylerinin sosyal ve ekonomik desteklenmesi çok önemlidir.
Türkiye’de 8-10 bin civarında, Dünyada
450.000 civarında ALS hastası olduğu tahmin edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder