TRT2, 21:30 Yabancı Sinema: Kelebek Ve Dalgıç ( The Diving Bell And The Butterfly)
Dalgıç ve Kelebek, Amerikalı yapımcı Julian Schnabel tarafından çekilen, 23 Mayıs 2007'de gösterime başlayan Fransız filmi. 2007 Cannes Film Festivali'nde mizansen ödülü kazandı.
Film, Elle dergisi editörü Jean-Dominique Bauby'nin (okunuşu: Jan Dominik Bobi) gerçek hayat hikâyesinden alınmıştır. Bauby kendine geldiğinde, hiçbir uzvunu kıpırdatamadığını fark eder. Locked-in adı verilen felç hastalığına tutulmuştur. Konuşamamakta, yardım olmadan nefes alamamaktadır. Kıpırdatabildiği tek organı, sol göz kapağıdır. Bu sayede basit sorulara evet-hayır karşılıkları verebilir. Bu, dış dünyayla tek bağlantısıdır.
Filmin adı, Bauby'nin kendi bedeninde hapsolmasını ve özgürlük çabasını simgelemektedir. Söz konusu dalgıç, sünger avcılarının kullandığına benzer eski tip, metal bir dalgıç elbisesi giymektedir. Bauby, rüyalarında kendisini, bedenini simgeleyen bu elbisenin içinde görmektedir. Hareket edememekte, elbise ile birlikte derinliklere batmaktadır. Bağırır, çırpınır, ancak kimse sesini duyamaz. Kelebek ise özgürlüğün, bedeni durmuş bir insanın içinde yaşamaya devam eden insanlığın simgesidir. Kitabı yazmak için göz kırpması, kelebeğin uçmak için kanatlarını çırpmasına benzemektedir.
Locked-in sendromu (İngilizce locked-in syndrome), bir insanın bilinci yerinde olmasına rağmen bedenen neredeyse tamamen felç halinde olması ve böylece kendini dil veya hareketlerle ifâde edememesi durumuna denir.
Dışarıyla iletişim imkânları, bu durumda olan bir hasta için genelde sağlam kalmış olan gözün hareketidir. Bu imkân da kalmamış olması durumunda son çâre, bir beyin-bilgisayar arayüzüdür. Hastalarda işitme duyusu genelde hastalık öncesine göre değişmemiştir. „Evet“-„Hayır“ soruları yanında „ve“-„veya“ sorularını her hasta bir göz hareketiyle cevaplayabilmektedir.
Dışarıyla iletişim imkânları, bu durumda olan bir hasta için genelde sağlam kalmış olan gözün hareketidir. Bu imkân da kalmamış olması durumunda son çâre, bir beyin-bilgisayar arayüzüdür. Hastalarda işitme duyusu genelde hastalık öncesine göre değişmemiştir. „Evet“-„Hayır“ soruları yanında „ve“-„veya“ sorularını her hasta bir göz hareketiyle cevaplayabilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder